DOLAR

32,5667$% 0.06

EURO

34,8669% -0.01

STERLİN

40,5713£% 0.12

GRAM ALTIN

2.435,55%0,24

ÇEYREK ALTIN

4.084,00%0,05

BİTCOİN

2173497฿%0.52389

a
KARAMAN HABER
KARAMAN HABER
İsmail Biçer

İsmail Biçer

21 Haziran 2020 Pazar

Baba Olmak

Baba Olmak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Baba Olmak
Baba olmak Yüce yaratıcının insan oğluna vermiş olduğu en büyük ikramiyedir.Birde birden çok baba olursan bu ikramiyeyi defalarca yakalayan çok şanslı kişilerden biri olursun.
Baba olduğunda cebinde hiç bozuk paran olmaz ama hiçte bütün paran bitmez.Her baba olduğunda bambaşka bir kapının daha açıldığını,başka bir dünyanın daha olduğunu görürsün.Babanın iki göz odası olsa bile gelen tüm evlatları o eve sığar ve doyar.Baba yorgandır,bütün kötülükleri örter,tüm tehlikelere karşı korur.Ne kadar soğuk ve sıcak olursa olsun o yorgan altında ısı hep insanın yaşayacağı sıcaklıktadır.
Baba ocağı ne olursa olsun,başına ne gelirse gelsin her zaman güvenli bir liman,huzurlu bir vaha,serin bir dağdır.
İnsanın huzur bulduğu bir tapınak,her türlü tehlike re karşı korunaklı bir kale,her zaman karnının doyacağı bir ambar,hoş görünün hakim olduğu bir sevgi bahçesidir.
Ne zaman gidersen git,ne kadar çok,ne kadar aç,ne kadar dertli,ne kadar sevinçli gidersen git her zaman kapının açık olduğu,her zaman sığındığın her zaman doyduğun baba ocağı.He köşesinde bir yaşanmışlık,her köşesinde bir anı olan o baba evi.Baban olmasa bile babanın bir yerlerden seni gördüğünü,dinlediğini bilmek hissetmek.İşte baba ocağı kültürüdür bu.
Bize bu duyguları yaşatan babama Allah rahmet eylesin,mekanın cennet olsun.
Rahmetli babam en zor durumda bile olanlar olmuş,artık bundan sonra ne yapacağız derdi.

İsmail Biçer
Nallihanhaber.com

Devamını Oku

Nallıhan’da Pazar Neşesi

Nallıhan’da Pazar Neşesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Nallıhan'da Pazar Neşesi
Nallıhan’da Pazar Neşesi

Hava sıcak,uşakların hepsi yarı çıplak.Pazar pazar kahvaltı yapmak,kahvaltıda oğlum Bilge Kaan’ın soruları ile karşılaşmak.
Ben başıma gelecekleri bildiğim için bu pazar size oyun tezgeresini anlatacağım.
Oğlum Bilge Kaan başta olamak üzere hanım bile merak etti. Hanım Bu yaşıma geldim oyun tezgeresi diye bir şey duymadım.Hanım çayları döktü herkes oyun tezgeresi ne diye merakla dinlemeye başladılar.
Oyun Tezgeresi ne?
Yıllar yıllar önceydi,ben daha küçücüktüm. Curu amcam benim yaşlarımda.Genetik olarak çalışmasını sevmeyen biri,aynı ben.Torunları yani bizler ile oyunlar oynayan biri.
Bizim ile saklambaç oynar.Eskiden evin duvarlarına 18 şayak çivisi çakarlar eşya takmak için. Çuru amcan içimizden birini Şayak çivisini tutturur üzerimize bir çarşaf atardı.Ebe çivide asılı olan kişiye uzun süre bulamazsa,asılı olan çocuk yorulur,öküz boku gibi yere düşerdi.
Ebe yanlış birini sobelerse çömlek patladı diye bağırırdık, Curu amcamın Hanımı,gelin halam,çömleği de yeni aldım diye her seferinde ocakda ki çömleği bakardı.
Bir gün Curu amcan köyde bizim yaşımızdaki ne kadar çocuk varsa hepsini topladı,bu gün büyük gün.
İçinizden oyun tezgeresin gören,oynayan var mı?
Köyde ne kadar çocuk varsa birbirine baktı hiç kimsenin oyun tezgeresini görmediği anlaşılıyordu.
Bu tezgere öyle bir tegereki,düşündüğünüz,ulaşmak istediğiniz bütün hayallerinizi gerçekleştirir.
Hepimiz çok merak edip en kısa zamanda görmek istiyorduk.
Hepiniz oyun tezgeresini merak ediyorsunuz demi?
Hep birlikte evet dedik.
Bir ip ucu vereyim.
Tezgere kan kırmızı,süt beyaz,han kapısından sığmaz fındık kabuğunu sığar.
Ama oyun tezgeresini en son Kör oğlana vermiştik,gidip alın getirin oynayalım dedi.
Hepimiz koşarak kör oğlanın evine gittik.
Kör oğlan 50 yaşların da iki gözü de görmeyen,her daim gözleri kör olmasına rağmen köyün en temiz giyinen adamı.
Kör oğlan evin önünde bulunan kepir kayalıklar üzerine oturmuş,bağdaş kurmuş,sağ ayak baş parmağını kaşıyor.
Kucağında demir bir bastonu var,ama ışıl ışıl.
Bizi Curu gönderdi oyun tezgeresi sende imiş almaya geldik dedik.
Evet Bendeydi geçenler de bindim,inanır mısın gözlerim bile görmeye başladı.Görmek istedim herkesi gördüm.İşim bittikten sonra Hacıya verdim şu anda oyun tezgeresi onda.
Koşarak Arap Hacının evine gittik.
Hacıda 50 yaşlarında,barut gibi bir adam.O kadar kıllı ki burnun üstünde bile kıl var.Kıllı burun diye lakabı var.Yemek yemesini çok sever.
Oyun tezgeresi sendeymiş almaya geldik dedik.
Canım Malak hamuru istedi,Oyun tezgersinden aldım,bu sırada sapı koptu,taksın diye Ömecige verdim.Tezgere Ömerçikte.
Koşarak Ömercğin evine.
Ömercil usta.Zayıf yapılı sırım gibi biri.Elinde bir küştürü,tahta küştürülüyor .Oyun tezgeresi sendeymiş almaya geldik.
Gözlerine kırpıştırarak.
Sapı kırılmış,sapına taktım Kösenin oğluna verdim.
Koşarak kösenin oğlunun evine.
Kösenin oğlu pire gibi yerinde duramayan,zayıf kötü bir adam.
Köyün oyun tezgersi sendeymiş,almaya geldik dedik.
Burnunu çekere,oyun tezgeesi ile Fermen tarlasına gidip geldim ben Musaliye verdim.
Her gittiğimiz yerde merakımız bir kat daha artıyor.Herkesin sorununu çözen bir şey.Ama bir türlü ulaşamıyoruz.
Koşarak Musalinin evine gittik.
Musali kalın kemikli,basık burunlu,köyde ekmek pişiren tek adam. Şalvar giymiş,ocakta saç,çaydanlıkta çay tükürüyor,tıngıda su kaynıyor,sigara yanık taşın üzerinde,Musali ekmek pişiriyor.
Oyun tezgere sendeymiş almaya geldik.
Bendeydi biraz türkü dinledim Koca Mustafaya verdim şu anda onda dedi.
Koşarak koca Mustafanın evine gittik.
Koca Mustafa Kocaman gamsız bir adam.Dünya yansa bir kalbur samanı yanmaz.
Biz oyun tezgeresini almaya geldik.
Ben biraz oynadım hoca istedi Hocaya verdim.
Koşarak hocanın evine.
Hoca evde yok,hanımı var.Hanımı da insanlık tarihinin en ilginç insanı. Acaip sorular sorar cevabı da içindedir.
Durup duruken Tekkeli Hafız Alinin adı ne dedi.
Ben Abduarahman dedim.
Hafız Alinin adı Abdurahman mı olurmuş,Ali olur dedi.
Oyun tezgeresi nerede diye soruk.
Ben bilmem,Hoca bilir, Hoca camide gelsin ona soru dedi.
Bekledik Hoca Camiden geldi.
Hoca Zayıf yapılı çok geniş bir adam.
Hoca Oyun tegeresi sendeymiş.
Bendeydi gecenler beraber Mevlüt okuduk,Benden Ali Ağa aldı şu anda onda.
Koşarak bizim eve geldik.
Dedem çok ciddi bir adam.
Kısa boylu.
Topal.
Çalışmasını çok sever,bir dakika boş durmaz.
Dede oyun tezgeresi bizdeymiş,almaya geldik dedim.
Curumu gönderdi dedi.
Bayırın barakları,yongaynan kaşınaçak zaman yok,Curu köyü bebeklerin toplamış oyun tezgeresi arattırıyor.
Oyun tezgeresini ben Curuya verdim.
Gidin ondan alın oynayın dedi.
Hepimiz çok kızmış bir o kadarda merak içinde Curu amcamın evine gittik.
Curu amcam evde yok.
Nereye gitti dediğimizde.
Bunarcık’a soğan sulamaya gitmiş.
Oğlum Bilge Kaan oyun tezgeresi neymiş baba.
Çözemedin mi oğlum.
Böyle bir şey yok.
Köyün yaşlıları bu oyunu bilir,bilmeyen çocuklar günlerce oyun tezgeresini bulduklarında yapaçaklarının hayalini kurarak,ev ev dolaşır oyun tezgeresini arar.
Baba bilmece.
Bilmecede içinde saklı.
Kan nasıl?
Kırmızı.
Süt beyaz.
Han kapısından sığar mı?
Sığmaz,
Fındık,
Tabi ki kabuğunu sığar.
Herkesin kanı kırmızı,sütü beyazdır,ama kimininki bozuktur.
Hayaller hanlara sığmaz,herkesin fikri kendi kabına sığar demi.
İyi pazarlar.

İsmail Biçer
Nallihanhaber.com

Devamını Oku

Nallıhan’dan İnsan Manzaraları “Sarı Çobanın Hasan”

Nallıhan’dan İnsan Manzaraları “Sarı Çobanın Hasan”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Nallıhan'dan İnsan Manzaraları "Sarı Çobanın Hasan"

Ankara Nallıhan’dayız  Muzafferin kahvesine çıktım.En dip masada Sarı Çobanın Hasan.70 yaşın üstünde.Kafasında bir kasket var.Bezden bir gömlek giymiş,son düğmeye kadar iliklemiş. Üzerinde başbakanlık bekleyenlerin giydiği cekete benzeyen,kolları uzun,2 beden büyük yeşil bir ceket var. Oturmuş koyuk koyuk düşünüyor.
Hayırdır Hasan dayı bir sorunun mu var?
Le gacim biraz vücudumda kırgınlık var diye doktora gittim Dr benim dediklerimi anıymadı dedi.
Dr ne dedin?
İçeri girdim Dr neyi var dedi.?
Bende dün soğuk suyu bi dinğdim,az sonra Biretten ,kusagım kaynamaya başladı.Biraz daha bekledim,iki dalımın arasına yel girdi.Bu günde ataşım çıktı dedim.Doktor bön bön gözüme baktı.
Amca sen nereden geldin dedi.Ben senin dediklerinden hiç bir şey anlamadım.
Dingmek ne?
Birtten ne anlama geliyor?
Kursak kuşlarda bulunur senin neren kaynadı?
Ben ömrümün yarısını okuyarak geçirdim insanın iki dalının arası neresi bilmiyorum.
Yel benim bildiğim Rüzgar.
Senin iki dalının arasına rüzgar nasıl girdi.
Le gardaşım.
Namussuz evladıyım o kadar okuyan Dr bile benim ne dediğimi anlayamadı.Oralardan bir hasta bakıcı buldular da derdimizi anlatabildik.Bir poşet dolusu ilaç verdi ilaçlarda uykumu getiriyor onun için tavuk gibi süvüklüyüp duruyorum.
Ramazanda Sarıçobanın Hasan hastalanmış Ambulans ile Ankara gitmiş ameliyat olmuş dediler.Ne oldu Hasan dayı dedim Karnıma bir yel geldi geçmek bilmiyor.Tuğla ısıtıp koyuyorum bana mısın demiyor.Dayanamadım hastaneye geldim hemen Ameliyata aldılar .Barsağımın ucu şişmiş.
Oğlu Abdurahmana babanın nesi var dedim. Apandisitmiş az kalsın patlayacakmış
Yurdum insanını anlamak için ömrünü okuyarak tüketsen bile zor.

İsmail Biçer
Nallihanhaber.com

Devamını Oku

Fethimiz Kutlu Olsun

Fethimiz Kutlu Olsun
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Fethimiz Kutlu Olsun

Yıl 1453 doğu ile batı arasında arasındaki güç dengesini bozacak ve insanlığın öyküsünü değiştirecek olan destansı bir savaş .
Costantilapolis
Yetmiş bin kişilik Müslüman ordu
.Osmanlı Türklerinin kuşatması altında.
Seferin başında Sultan ikinci Mehmet Han var.
Alim!
Savaşçı!
Tutkulu!
Çağının çok önünde!
Uzak görüşlü.
İcatçı!
Bu şehri fethetmek 13 yaşından beri onun en büyük hayali. Costantilapolisi İslam dünyasının incisi Türkün imparatorluk merkezi yapmak istiyor.
Hedefi dünyada tek bir imparatorluk.tek bir inanç,tek bir egemenlik olmalıdır. Bu amacına ulaşmak için ikinci Mehmet dünya savaş tarihinde ilk kez kullanılan toplar icat etti. İcat etmiş olduğu toplar sayesinde yıkılmaz denilen Kostantilapolis surları yıkıldı.
Savaşta yeni bir çağ başlamış oldu. Artık taştan surlar kimseye koruyamaz Kostantilapolis asırlarca dayandı.Fatih Sultan Mehmet Türkleri bir araya getirip alana kadar.
Fatih Sultan Mehmet tek ve temiz bir hamle ile insanlığın dengesini değiştirdi. Dünyanın Hristiyanlık tarafından elde tutulmuş büyük parçasını aldı ve Müslüman yaptı. Hristiyan Kostantilapolis, Müslüman İstanbul oldu. Şanlı katedral Ayasofya ise,dünyanın en büyük camisi oldu. Fetih ile orta çağ kapanıyor yeni çağa insanlık adım atıyordu.
Bu gün fetih in 567 yılı dönüm.Allah Türkleri tarih sahnesinde sürekli olarak var etsin. 1453 yılında olduğu gibi tarihin baş rollerine hep Türklerin oynaması dileği ile.
Fethimiz kutlu olsun.
Nice fetihlere.

İsmail Biçer
Nallihanhaber.com

Devamını Oku

Nallıhan’da Tapduk Emre’ye Ziyaret

Nallıhan’da Tapduk Emre’ye Ziyaret
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Nallıhan'da Tapduk Emre'ye Ziyaret

Nallıhan’dayım. Anadolu’nun tam ortası. Bozkır yeşil elbisesini giymiş toprak uyanmış . Düm düz Ayman kırı. Kırın ortasında,Sakarı nehrine yakın bir yerde hafif yüksek bir tepe.Tepenin üzerinde Taş bir bine ve müştemilatı.
Tepeye geniş bir 99 basamaktan oluşan bir merdivenden çıkıyorsun.Merdiven bitimi han kapısına andıran büyük ağaç bir kapı.Kapıdan içeri girdiğinde sağlı sollu pek çok oda.Tam karşıda yine büyükçe bir kapıdan içeri girdiğinde büyük bir odanın içine giriyorsun.Tam karşıda hafif bir yükseklik.
Oda o kadar sade. Yer kılçan var. Kılçanlar üzerinde beyaz pöstekiler. Odanın içerisinde loş bir ışık,mis gibi bir gül kokusu hakim.Hafif yükseklikte büyük bir minder üzerinde dizleri üzerinde oturmuş,70 yaşlarında,sakalı bem beyaz,bağrına kadar gelmiş,buğday tenli,başında beyaz bir takke,üzerinde krem renk pardösü,yine krem renk son düğmesine kadar ilikli enteri giymiş elinde alıç ağacından yapılma 99 luk büyük bir tespih olan hafif çekik gözlü,nur yüzlü ,tüm haşmeti ile
Tabduk Emre oturmakta.
Selam verdim. Selamıma aldıktan sonra gel hele İsmail’im diyerek yanına çağırdı. Dizinin dibinde bulunan en büyük pöstekiyi göstererek oturmamı istedi.
Hoş geldin,de hele niye buraya gelirken böyle korkak korkak gelirsin.Biz Ana yurttan çıktığımızda Ata yurdumuz olacak olan Anadolu’da pek az Türk vardı.Savaşarak Anadolu’ya Fet ettik,Düş adamlarımızda fet edilen bu topraklara yurt yaptık.Bu yurdun her yerinde Türkçe konuşulur,Türkçe düşünülür,Türkçe inanlar ağırlanır,Türkçe eylenir,Türkçe inanılır oldu.
Ahmet Yesevi,Mevlana,Hacı Bayram,Hacı Bektaş,Dadal oğlu,Karaca oğlan,Emrah,Yunus Emre gibi büyüklerimiz Anadolu’ya yurt yaptı.Bizim maya tuttu.Yüzlece yıldır da bu maya devam etmekte. Sen hiç korkma bu mayayı,mayası bozuk biri gelip bozamaz.
Sen hele deyiver çocuklar ne yapar.Bizim Yunus kaç yaşına girdi.Gelip yıllar önce burada dua etmiştin. Bir oğlum daha olursa adına Yunus Emre koyacağım diye.Oğlun oldu yoksa Yunus Emre koymadın mı?
Koymaz olur muyum tabi adı da Yunus Emre.Şu anda 16 yaşında.Bizim Yunus gibi olsun diye dua ediyorum.Sen tasalanma hele.Bizim duamıza aldı. Onun mayası sağlam .Hatta bir oğlum daha oldu dedim. Desene oğlanları üçledi.Vatana millete hayırlı birer evlat olurlar inşallah.

İsmail Biçer
Nallihanhaber.com

Devamını Oku