Elazığ’da roket üretildi, test uçuşları başlatıldı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Fırat Üniversitesi’nde (FÜ) yüksek lisans öğrencisi tez çalışması için müracaatları 2 öğretim üyesiyle birlikte paraşütle inişini sağlayan roket üretti. Motoru ve yakıtı başta olmak üzere tüm teknik materyalleri de kendileri üreten grup, roketin 500 metrelik test uçuşlarını yapmaya başladı.

FÜ Mühendislik Fakültesi Mekatronik Mühendisliği yüksek lisans öğrencisi Tolga Mertyüz, müracaatları Kısım Lideri Prof. Dr. Oğuz Yakut ve Öğretim Üyesi Dr. Orhan Yaman’ın da görüşlerini alarak tezi için roket yapmaya karar verdi. Akabinde çalışmalara başlayan grup, roketin kesimleri olan motoru, gövdesi, dizaynını ve yazılımı yaptı. Akabinde roket için katı yakıt üretildi. Tüm kesimlerin bir ortaya getirilmesi ile Roketimsi İnsansız Hava Aracı (RİHA) ismini verdikleri roket üretildi. 1 metre uzunluğunda 10 kilo yükünde olan roket için birinci amaç 500 metre konularak denemeleri için start verildi. Deneme testleri öncesinde ise Meslek Yüksekokulu Dokuma Giysi Ayakkabı ve Deri Kısmı tarafından roket için güvenlik iniş emelli paraşüt dikildi. Roketin üzerine monte edilen paraşüt ile birlikte deneme fırlatmaları Harput yerleşkesinde yapılmaya başlandı. Birinci atışlardan itibaren roket, ateşlenerek başarılı bir formda gökyüzüne çıkarken, paraşütle de sağlıklı inmesinin sağlandığı gözlendi. Roketin geliştirilmesiyle ilerleyen süreçte başta savunma sanayi olmak üzere gereksinim duyulan halde kullanılmasının hedeflendiği belirtildi.

“Kullanılacak bir eser ortaya koymaya çalışacağız”

Roketin lisans üstü çalışması olduğunu belirten Elazığ OSB Meslek Yüksek Okulu Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Oğuz Yakut, “Benim yüksek lisans öğrencim Tolga Mertyüz’ün tez çalışması. Roketimsi İnsansız Hava Aracı (RİHA) diye isimlendirdiğimiz bir hava aracıdır. Bu çalışma kapsamında çıkışı rokete benzeyen zirve nokrasında ulaştıktan sonra birtakım işlevler ve misyonlar tanımlandıktan sonra süzülecek bir insansız hava aracı tipine dönüşmüş olacak. Bu araçlar biz sivil hayatta yahut savunma endüstrinde üzerine yükleyeceğimiz vazifeleri yerine getirmesi maksadıyla kullanılacak bir eser ortaya koymaya çalışacağız” dedi.

“Motoru da, yakıtı da kendileri imal etti”

Her şeyini kendilerinin tasarladığını vurgulayan Prof. Dr. Yakut, “Roketin gövde olarak yapısal mekanik, aerodinamik yapısını aslında rahatlıkla yapabiliyorduk. Bizim için aslında güç olan motordu. Zira her ne kadar roketi tasarlasınız da bunun muvaffakiyetini görebilmek için havaya uçurabilme sistemine gereksiniminiz var. Bunun için de roketlerde çoklukla kullanılan sıvı yahut katı yakıtlı motorlarımız var. Hazırda bulundurulacak bir motor değil ve elimizde yok. Kendi birimizde yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımızda kendi katı yakıtımızı da oluşturduk. Motorumuzu da kendimiz imal edip ortaya koyduk. Şuanda hava aracımızı havada istediğimiz formda denetim etmeye uygun hale getirdik. Bu motorlarımızla biz burada tekraren roketi fırlatıp, denetimlerini yapıyoruz” diye konuştu.

“Haritalama, görüntüleme, istihbarat yada yangın söndürme emelli da kullanılabilir”

Ürettikleri hava aracının kullanım alanının çok geniş olduğunu lisana getiren Yakut, “İlk başta akla savunma sanayi geliyor. Ancak bunun dışında sivil kullanımlarda da olabilir. Haritalama, görüntüleme, istihbarat gayeli kullanılabilir. Yada yangın söndürme maksatlı da kullanılabilir. Rokete bir ekip söndürücü sistemler ekleyip, yangın bölgesine attığınız vakit çok süratli bir müdahalede de kullanılabilir. Zirai ilaçlama ve tohumla manasında da olabilir. Çok farklı fikirler akla gelebilir. Bu yalnızca bir araç. Bunu siz hangi gaye için kullanmak istiyorsanız alır programlarsınız, kodlarınızı gömersiniz, üzerine bir grup işlevler eklesiniz” halinde konuştu.

“Bu araç üzerinde çalışma ve Ar-Ge’mizi sürdürüp, devam edeceğiz”

Motoru yapıp, roketi ürettiklerini ve uçurduklarını anımsatan Yakut, “Bu mecburen yer yüzüne geri gelecek. Yer yüzüne çok sert bir biçimde çaptığı için paramparça oluyor. Her kezinde roketi ve motoru yeninde üretmek üzere bir ezaya düşmeme ismine bunu kurtarma sistemi eklememiz gerekiyordu. Akla gelen en kolay usul paraşüt sistemi. Motoru, gövdeyi, yazılımını bize aitse paraşütte bize ilişkin olsun dedik. Organize Sanayi Bölgesi MYO’da açılmış olan dokuma, giysi, ayakkabı ve deri kısmında misyon yapan öğretim vazifelisi arkadaşlarımız vardı. Çorbada bizim de tuzumuz olsun dediler. Paraşütü tasarlayıp, dikip kullanımımıza sundular. Her atışta başarılı bir halde kullanıyoruz. İşin daha tam başındayız. Aslında hedeflediğimiz noktaya gidebilmek için elimizde bir araç olması gerekiyordu. Biz şuanda o aracı ürettik. Bu araç üzerinde çalışma ve Ar-Ge’mizi sürdürüp, devam edeceğiz” sözlerini kullandı.