34,2699$% 0.08
37,6570€% 0.05
44,8799£% -0.3
2.918,70%-0,08
4.967,00%-0,44
2181852฿%1.92028
Türkiye’de bir çok zamanlar darbe yaparak asker bu konuyla ilgili sicilini bozmuştur. 1960 yılında meşru Menderes hükümetine darbe yaparak Menderes ve Bakanları idam eden zihniyet 1980 yılında tekrar sahneye çıkarak hükümeti devirerek yönetime el koymuş ülkemizi geriye götürerek yıllarımızı heba etmiştir.
1960 yılında Menderese sahip çıkamayan dedelerimiz ile 1980 darbesine karşı koyamayan Babalarımıza inat tankların önüne çıkan milletimiz Ordunun içindeki hain yapıya bu sefer izin vermemiştir.
Darbeyi yapacak olan asker bozuntuları aslında sabah saatlerinde darbe yapacakken yiğit bir ordu mensubunun ihbarı üzerine darbeyi akşam saatlerinde aceleyle telaşlanarak faaliyete geçirmişlerdir.Bu pis terör eylemine katılan Bir Ordu komutanı,34 General, 3000 civarında hain kontrolünde Televizyonlar basılmış, Cumhurbaşkanına suikast düzenlenmiş, Meclis, Mit, Emniyet binaları bombalanmış,Ülkenin Genel Kurmay Başkanı ile Jandarma Genel Komutanı rehin alınmış, sivil halkın üzerine tanklar sürülmüş, ateş açılmış ve 161 kişi şehit edilmiştir.
Ankara Kazan ilçesinde Uçakların kalkmasına tepki gösteren 7 kişi üzerilerine ateş açılarak şehit edilmiş ,39 kişi yaralanmıştır. Ülkenin gerçek Asker ve komutanları olaylara Destek vermemiştir. Olayları Benimde şerefle mensubu olduğum şanlı Türk polisi ile sokağa çıkan taraflı tarafsız Kahraman Türk milleti bastırmıştır.
Bu satılmış rütbeli pisliklerin gariban askerleri tatbikata gidiyoruz diyerek götürdükleri ve halkın üzerine ateş açmaları emri verdikleri tartışılmaktadır. Gariban erlere sözüm yok.Ama kasıtlı rütbelilerin halka savaş açtığı bir gerçektir.Gölbaşı Polis Harekat Müdürlüğünde biri bayan olmak üzere bir çok polisimizi şehit eden hainlerden çoğu yakalanmış, teslim olmuşlardır.
Şuan ülkede huzur sağlanmıştır. Bu satılmışlar Vatan hainliği ile yargılanmalı ve idam cezası ile infaz edilmelidir. Askeri sistemin sakat işleyişinden de kurtulunmalıdır. Darbeler sonrası kendilerine çıkar sağlamak için kurdukları düzen bozulmalıdır. Askeri mahkemeler derhal kaldırılmalı, herkes gibi askerlerde sivil mahkemede yargılanmalıdır. İlçe ve illerde asker protokolden çıkarılmalı sadece güvenlik işlerinde polis gibi sivil otoritenin emrine girmelidir.
Yıllarca askeri anayasanın verdiği bu imtiyazlardan dolayı istedikleri olmayınca ihtilal yapmaya çalışan insanlardan kurtulmalıyız. Rahmetli Erbakan’a hakaret edip masaya vuran Tuğgenaralin kolunu kıramazsanız önüne gelen rütbeli Genel Kurmay Başkanı olup ihtilal hayalleri kurarsa acısını biz çekeriz.
Egosunu tatmin edemeyen komutanlar eskiden ilçede Kaymakama İllerde Valiye veya siyasi kişilere posta koymaya çalışırdı. O günler çoktan geride kaldı. Şimdi ben diyorum ki bu darbe ve terör girişimi başarısız olmuşken bu yapıdaki tüm asker,Polis Savcı hakim varsa hepsini yargılayalım. Vatanını, milletini koruyan namuslu şerefli Türk ordusunun personelinin koluna kırmızı beyaz kolluk takmak zorunda bırakanları affetmeyelim. Ordumuza sahip çıkalım asla genelleme yapmayalım. Polisin içindeki,Yargının içindekileri de ayıralım.
En önemlisi olaylarda ilk kez taraflı olmadan basını,siyasisi hep birlikte milli duygularla hareket ederek mecliste bile ilk kez aynı görüş altında toplanmamızın önemini anlamak çok manidardı.
Darbelerle yasaklanan ezanların, selalar la halkı birliğe davet etmesi ilk kez yaşanmaktadır. Türk halkı bir ve beraber olduğu sürece kimse bizi yıkamayacaktır. Hali hazırda bu birliği yakalamışken lütfen kısır tartışmalara son verelim. İstenmeyen tüm hadiselerin cezasını yargımız en güzel şekilde verecektir.
Verilmiş sadakamız varmış. Eğer darbe başarıya ulaşsaydı Türkiye bu gün bir Mısır bir suriye konumuna düşebilirdi. Kin ve nefretle intikam duygusuyla başa gelenler cezaevlerini doldurmaya çalışır ve Allah muhafaza iç savaş çıkabilirdi.
Son söz olarak bu kutlu mücadelede doğru yolda olan Gerçek askerimize, Polisimize, Halkımıza sahip çıkalım. Saçma taraf düşüncelerle birbirimizi suçlayarak gerçek suçluları göz ardı etmeyelim. Yargı elbet bunları değerlendirecektir.
TANER DEMİR
Nallıhan’ın Kocahan’ı