34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
45,0841£% 0
2.921,73%0,22
4.978,00%0,00
2129003฿%0.96364
Merhaba değerli okurlarım; bu sayıdaki yazımızda her zaman olduğu gibi birkaç konuya yer vermek ve bu konulardaki görüşlerimizi siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum.
BİZ İNSANLAR ve BİZ NALLIHANLILAR!
Birkaç hafta önceki bir yazımda Ankara ziyaretimde Nallıhanlılar Vakfı kurucusu ve halen Başkanı olan sevgili Ayhan Sümer’ i de ziyaret etmiş, kendisi ile sohbet etme olanağı bulduğumu yazmış ve bu sohbetten edindiğim izlenimleri sizlerle paylaşacağımı da yazmıştım. Bu yazımda bu izlenimlerimi siz Nalıhanlı hemşerilerimle paylaşmak istiyorum.. Elbette sevgili Ayhan Sümer’ in izni ile.
Şöyle bir geriye doğru dönüp, kısa bir yolculuk yapalım.
Yıl 1995… Bir grup Nallıhanlının, Ankara’ da yaşayan iş adamı Ayhan Sümer’ e gidip;
“Ayhan Bey” Nallıhanlılar bir birliktelik oluşturalım, siz de bizim liderimiz olun, Nallıhan için birlikte iyi şeyler yapalım”, derler.
Ayhan Sümer’ inde hayal ettiği şey, doğup çocukluğunu geçirdiği ata yurdu Nallıhan için bir şeyler yapmaktır.
Nallıhanlıların bu isteği, içindeki bu kıvılcımı ateşler ve alevlendirir. Birlikte Nallıhan Vakfını kurarlar. Tabi ki bu işin yükünü Sevgili Ayhan Sümer’in çekmesi bekleniyordu ve o da bunu biliyordu. Onun için bu güne dek hiç şikayet etmedi. Şikayet ettiğini de sanmayın, şikayet etmeye de niyeti yok.
Sevgili Ayhan Sümer’ in bana kızacağını biliyorum ama bazı gerçekleri de yazmadan geçemeyeceğim. Kusura bakma sevgili Ayhan Sümer. Bunları sizin için değil ama biz Nallıhanlılar için yazmak zorunluluğunu hissediyorum.
Yapılanlara kısaca bir bakalım. Nallıhan Vakıf kurulduğu andan itibaren Nallıhanlı yüksek öğrenim öğrencilerine burs vermeye başladı. Bugüne dek yaklaşık bin (1000) dolayında öğrenciye burs verildi.
O gün 18 yaşında burs alan Nallıhanlı bir öğrenci bu gün yaklaşık 35 – 40 yaşlarında ve sanıyorum % de 99 u okulunu bitirdi, bir meslek sahibi oldu, evlendi çoluk çocuğa karıştı. Belkide çocukları yüksek öğrenime devam ediyorlar.
Acaba kaç tanesi geriye dönüp baktı ve o burs aldığı günleri anımsadı?
Her yıl Nallıhan’ da ki tüm okulların birincilerine, günün koşullarına göre ödüller verildi. O öğrencilerde bu gün için büyüdü, okullarını bitirdi, meslek sahibi oldu, evlendiler ve çoluk çocuğa karıştılar.
Acaba kaç tanesi geriye dönüp kendisine ödül verildiği günleri anımsadı?
Sevgili Ayhan Sümer bunların yanında, kendi parası ile, Babası Hafız Mustafa Sümer adına bir huzurevi yaptırdı ve döşedi, Nallıhanlılara verdi. Ama onuda çalıştırmadık, adamı yaptığına yapacağına pişman ettik.
Neyse ki burası uzun süre kız yurdu olarak hizmet verdi de bu acıyı unutturdu. Buradan da kızlarımız yetişti, meslek sahibi oldular, evlenip çoluk çocuğa karıştılar.
Acaba kaç tanesi geriye dönüp kendisine kucak açan bu sıcak yuvayı anımsadı?
Sevgili Ayhan Sümer bugün kendi adını taşıyan Kültür Merkezinin yapımında ve düzenlenmesinde de elini taşın altına sokmaktan kaçınmadı. Bir kadirşinaslık örneği gösterildi ve bu kültür merkezine Ayhan Sümer’ in ismi verildi.
Ama burasıda o dönemde doğru dürüst çalıştırılamadı. Ayhan Sümer ismini taşıyan burasının çalışmasını da vakıf adına kendisi üstlendi ve bu gün burası çalışıyor.
Nallıhan’ da ailecek oturulacak bir yer yokken, konuklarımızı götürecek bir yer yokken
Nallıhan’ da ailecek oturulabilecik nezih bir yer oldu burası. Burada kar amacı güdülmedi ve her ay masraflar karşılandı. Hangimiz buraya ailecek gitmedik ki, hangimiz misafirlerimizi buraya götürüp ağırlamadık ki…
Ama kaç tanemiz, o günleri anımsadık ve bu gün bize yaşatılanlar için geriye dönüp baktık?
Çok merak ediyorum; acaba kaç kişi bunlar için Sevgili Ayhan Sümer’ i bir buket çiçekle ziyaret edip teşekkür etti ?
İçlerinden kaç tanesi, dün ben burs aldım, bugün burs verecek konuma geldim, bir Nallıhanlı öğrenciyede bir ay olsun ben burs vereyim dedi mi?
Kaç tanemiz bu yaptıkları için Nallıhan’ a geldiğinde, veya telefonla sevgili Ayhan Sümer’ e teşekkür ettik mi?
Bu sorulara acaba kaç tanemiz olumlu yanıt verebilir, doğrusu çok merak ediyorum.
Yanıt vermeyeceğini de biliyorum ama sevgili Ayhan Sümer’ e de bu soruları sormak istiyorum.
Bu konuda, bir kasıt aramıyorum, hiç kimseyi de suçlamak istemiyorum ama Nallıhanlılar olarak biraz ihmalkarız diye düşünmekten de kendimi alamıyorum…
Bu konuda sizler ne dersiniz sevgili Nalllıhanlı hemşerilerim?
HAVALAR KIŞA DÖNDÜ!
Yine bir Aralık ayına daha geldik. Bu demektir ki Kış Mevsimi kapımızda.
Bundan sonra soğuk olması, kar yağması halinde şaşırmamalıyız, aksine kışa hazırlıklı olmalıyız. Sanıyorum Nallıhan’ da pek çoğumuz uzun yaz sezonunda kış hazırlıklarımızı yaptık ve umuyorum rahat bir kışa hazırız.
Bizler belki rahatız, ancak rahat olmayan komşularımız, kışın zor koşullarının kendilerini beklediği hayvan dostlarımız var. Bunları da bizim unutmamamız gerekiyor.
Kış deyince her nedense zor koşullar aklımıza geliyor hemen. Elbette kışın zorlu koşulları var, ancak bu zorlu kış koşullarının yanında kış mevsimininde kendisine göre ve biz insanları mutlu eden güzellikleride var. Kışın soğuk zamanlarında yaşadığımız sıcak yaz dönemlerini düşünelim, zannediyorum çoğumuz o sıcak günlerde kış mevsimini anımsamışızdır herhalde….
Kışın kar yağdığında doğanın beyazlar içinde bir gelin gibi güzelliği hangimizi cezbetmedi ki….
Kış mevsiminin zor koşulları biz insanları ve hayvan dostlarımızı zorda bırakmasın diyelim, dileyelim ve bu bölümü noktalayalım.
EVLİLİK
Evliliğin ilk haftasında..
Erkek: Ah! Rüyam nihayet gerçek oluyor!!
Kadın: Senden ayrılmamı ister misin?
Erkek: Hayır! Bu soruyu sakın bir daha sorma!.
Kadın: Bana âşık mısın?
Erkek: Hem de nasıl..
Kadın: Beni terketmeyi düşünür müsün?
Erkek: Asla!..
Kadın: Beni öpmek ister misin?..
Erkek: Defalarca..
Kadın: Kızarsan beni tokatlar mısın?..
Erkek: Asla! Aklına bile getirme..
Kadın: Sana güvenebilir miyim?
Erkek: Evet..
Kadın: Aşkımmm!..
Evliliğin onuncu senesinde..
Lütfen konuşmayı bu kez aşağıdan yukarıya okuyunuz
E Mail Adresi: nevzat-turkel@hotmail.com GSM: 0506 865 28 53
Not: Bu yazı 25. Kasım. 2014 tarihli “ Nallıhan’ ın Sesi “ Gazetesinde yayınlanmıştır.
Nallıhan’a Büyükşehir İmzası