İlerleyen yaşta koku kaybına dikkat!

Parkinson hastalarının yüzde 80-90 kadarında koku bozukluğu görüldüğünü söyleyen Dr. Ümit Gedikoğlu Kurtar, “Özellikle erken periyotta oluşan bu koku bozukluğu; koku algılama, koku ayırt etme ve tanımlamayı da etkiliyor. Koku duyusu kaybı yahut azalması hastalığın öbür belirtilerinden yıllarca evvel başlıyor” dedi.

Hareketler de yavaşlıyor
Pekala, bu hastalığın belirtileri neler? Parkinson’un “motor ve motor olmayan” başlıkları ile ele alınan semptomlarla ortaya çıktığını anlatan Dr. Ümit Gedikoğlu Kurtar, belirtiler konusunda şu açıklamada bulundu:
“Motor semptomlar, daha çok beden hareketlerinde kendini gösteriyor.



El titremesi, başparmağın denetimsiz hareket etmesi, çene ve dudakta oluşan titremeler, bazen bacak kaslarında olan seğirmeler görülüyor. Parkinson hastalığındaki titreme eller istirahat halindeyken olur.

Gerilimli ve heyecanlıyken olan, kahve ya da ilaç tüketimi sonrası gelişen ya da esansiyel tremor denilen ailevi geçişli titreme hastalığı ile görülen durumdan ayırt etmek gerekir. Parkinsonlu hastaların hareketleri yavaşlar. Bradikinezi diye anılan bu durumda hasta harekete başlama ve hareketi devam ettirmede zorlanır. Kısa adımlarla yürürler ve kaslarda sertleşme nedeniyle beden ağrıları oluşur.

Ayrıyeten konuşma suratında ve ses tonunda yavaşlama, mimiklerde azalma, konuşmanın monotonlaşması ile el yazısının birdenbire küçülmesi ya da sistemsiz hale gelmesi üzere belirtiler de Parkinson’u işaret eder.”

Uyku bozukluğu ve depresyon da belirti
Hastalığın motor olmayan semptomları ise “uyku bozuklukları, kabızlık, koku duyusunun kaybı, depresyon, cinsel fonksiyon bozukluğu ve anksiyete” olarak sıralanıyor.


Fakat Dr. Ümit Gedikoğlu Kurtar, hastalığının her hastada farklı belirtilerle ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek “Parkinson deyince akla titreme geliyor. Halbuki hastaların yüzde 15’inde hayatları boyunca titreme yaşanmıyor. Bu nedenle titreme görülen şahısların erken teşhis ihtimali daha yüksek” diye belirtti.

“Yan tesir nedeniyle ilacı bırakmak yanlış”
Hastalığı net bir biçimde tanımlamak için özel bir test olmadığını kaydeden Dr. Ümit Gedikoğlu Kurtar, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Parkinson teşhisi, misal semptomlara sahip öteki hastalık ihtimalleri elendiği yahut hasta Parkinson ilaçlarına karşılık verdiği vakit konulur.



Parkinson hastalığında tedavi formülleri hastalığın mevcut bulguları, hayat kalitesi üzerinde tesirli olabilir. Parkinson ilerleyici bir hastalıktır ve hasebiyle vakit ilerledikçe semptomlar berbatlaşabilir. Yanlışsız tedavi ve takip sayesinde, birçok hasta olağan hayatını uzun yıllar boyunca sürdürebilir.

Bu nedenle, hastalığın, birinci belirtileri ve semptomları saptanır saptanmaz tıbbi görüş almak değerlidir; böylelikle tedavi seçeneklerini en yeterli halde kıymetlendirmek mümkün olur. Erken tedavi ile hastalığın gidişatını yavaşlatmak mümkün hale gelir. Tedavi sırasında kullanılan ilaçların oluşabilecek yan tesirlerini belirleyip ortadan kaldırmak kıymetlidir. Lakin her ne olursa olsun ilacın yan tesiri görüldü diye ilacı bırakmak yanlıştır, zira hastalık belirtileri tekrar ortaya çıkar.”