Sigarayı bırakınca kilo almak korkusuna kapılmayın

Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, “Sigarayı bırakınca kilo olma kaygınız, bırakma kararınıza pürüz olmasın. Çok kolay kimi düzenlemelerle hiç kilo almadan sigarayı bırakabilirsiniz” dedi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, sigara bırakma sürecinde kâfi ve istikrarlı beslenme programlarının takip edilmesini önerip, çok kısıtlayıcı diyetlerden uzak durulması gerektiğini söyledi.

2019 yılında 103 iştirakçi ile yapılan bir çalışmaya nazaran sigarayı bırakanların kilo aldığı ve şişmanlamak istemeyenlerin de çok kısıtlı bir yeme davranışına yöneldiğini kaydeden Akgül, “Sigarayı bıkan bireylerin bir yılda ortalama 5 kilo aldığı, yüzde 13’ünde ise bu artışın 10 kilo üzerine çıktığı görülmüştür.
Hatta birtakım araştırmalar sigara bıraktıktan sonra kilo alanların, bunu önlemek için yine sigaraya başladığını ortaya koyuyor” diye konuştu.

“Sigara, tat ve koku duyusunu bozuyor”
Sigara içenlerin C, E ve A vitaminleri ile folik asit, posa, çoklu doymamış yağ asitleri, demir ve karoten alımlarının düşük, doymuş yağ alımının ise yüksek olduğunu belirten Akgül, şöyle devam etti:
“Sigaranın, hatta sigara dumanının tat ve koku duyusunu bozması, besin alımını ve besin tercihlerini değiştirebiliyor.



Bu da yetersiz ve istikrarsız beslenme alışkanlığına, sigaranın besin emilimini azaltmasına bağlı hastalıkların gelişmesine neden olabiliyor.”
Sigarayı bıraktıktan sonra hissedilen mahrumluk belirtilerinden biri olan iştah artışının birkaç ay boyunca sürebildiğine işaret eden Gizem Akgül, “Bu süreçte kilo almamak yahut kilo vermek için beslenmelerinde çok kısıtlamaya giden bireyler, sonraki devirde daha fazla yeme davranışı görülüyor.
Ayrıyeten besin yetersizliği ve psikososyal fonksiyonlarda gerilemeler de olabiliyor. Sigarayı bıraktıktan sonra da bağışıklığı destekleyici ve antioksidanlardan güçlü beslenmeye değer verilmelidir” dedi.

Kilo almadan sigarayı bırakmak çok kolay
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, sigarayı bıraktıktan sonra kilo almamak için neler yapılması gerektiği konusunda şu teklif ve ihtarlarda bulundu:
“Su tüketiminizi günlük 10-12 bardak seviyesinde tutmaya itina gösterin.



Canınız bir şeyler atıştırmak istediğinde evvel bir bardak su için.
Porsiyon denetimi sağlayın. Yemeğinizi küçük tabaklarda yiyin, öğünlere taze zerzevat ile başlayın.

Yemeklerinizi küçük lokmalara bölün, her lokmanızı uzun uzun çiğneyin.

Meyve ve zerzevat suyu içmek yerine uygunca yıkadığınız bu besinleri ısırarak tüketin.

Canınız şekerli besin çektiğinde öncelikle taze ve kuru meyvelerden, şeker eklenmemiş meyve çaylarından faydalanın.

Antioksidan kapasitenizi artırın. A, C ve E vitamini içeren besinleri sofranıza ekleyin.

Sigarayı bıraktıktan sonra sıklıkla görülen kabızlığa karşı posa alımınızı artırın.
Günde iki porsiyon farklı renklerde meyve ve öğünlerde bol yeşillikli taze limon eklenmiş salatalar bu muhtaçlığını karşılamaya yardımcı olur.
Lif oranı yüksek tam tahıl eserleri (tam tahıllı ekmek, tam buğday, makarna, bulgur, kepeli pirinç, buğday ruşeymi) hem sindirim sisteminizin çalışmasına takviye olur hem de uzun mühlet tokluk sağlar.

Kavrulmamış fındık, ceviz, badem üzere yağlı tohumlar, atıştırma gereksinimini karşılar, bağışıklığı güçlendirir.
Unutmayın sağlıklı olsalar bile bu besinlerin fala tüketilmesi de kilo alımına neden olabilir. Porsiyon denetimini elden bırakmayın. Bu nedenle kuru yemişleri sınırsız değil, sayıyla tüketin. 10 fındık, 10 badem, 2 tam ceviz günlük listenizi oluşturabilir.
D vitamini düzeyinize baktırın. Bağışıklık sisteminin güçlenmesinin yanı sıra kemik ve iskelet sistemi için gerekli olan kimi minerallerin kullanılmasında değerli bir vitamin olan D vitamininin eksikliğinin tamamlanması kıymetlidir.
En temel kaynağı güneştir. Somon, ton balığı, yumurta sarısı, süt de besin yoluyla alınan D vitamini kaynaklarıdır.
Tertipli idman yapmayı ve açık havada yürüyüşe çıkmayı ihmal etmeyin.”