42,5083$% 0.01
49,5105€% -0.18
56,6868£% -0.18
5.763,53%0,20
9.440,00%-0,45
3783822฿%-3.12578
Ankara Üniversitesi, Türkiye’de bir ilke imza atarak doğanın gizli hazinelerini en son teknolojiyle buluşturuyor. Nallıhan’ın zengin biyoçeşitliliği, eğitimli trüf köpekleri ve yapay zeka destekli analiz sistemleriyle mercek altına alınıyor. Toprak altındaki “kara elmas” trüf mantarından zehirli türlere kadar yüzlerce örnek, dijital envantere işlenerek hem bilime hem de ekonomiye kazandırılmayı bekliyor.
Ankara Üniversitesi tarafından yürütülen devrim niteliğindeki proje, Ankara’nın Nallıhan ilçesini Türkiye’nin önemli mikoloji (mantar bilimi) merkezlerinden biri haline getirmeye hazırlanıyor. İç Anadolu ile Karadeniz ikliminin kucaklaştığı bu özel geçiş bölgesi, barındırdığı nadide türlerle bilim insanlarını şaşırtmaya devam ediyor. Proje kapsamında şu ana kadar tespit edilen 120 farklı mantar türü, Türkiye’de ilk kez kullanılan yapay zeka destekli taksonomi yöntemleriyle sınıflandırılarak kayıt altına alındı.
Arazideki çalışmalar, sadece insan gözüne değil, hassas burunlara da emanet. Özel eğitimli trüf arama köpeği “Ares”, toprağın derinliklerine saklanmış ekonomik değeri yüksek trüf mantarlarını dedektif titizliğiyle buluyor. Ares’in yardımıyla çıkarılan ve uzman ekiplerce toplanan mantarlar; zehirli, yenilebilir veya ekonomik değeri olanlar şeklinde kategorize ediliyor.
Ancak işin asıl büyüleyici kısmı laboratuvar aşamasında başlıyor. Geleneksel yöntemlerin ötesine geçen bilim insanları, makine öğrenimi ve derin öğrenme tekniklerini kullanarak mantarları hem dış görünüşleri (morfolojik) hem de mikroskobik yapılarıyla analiz ediyor. Bu yöntem, hata payını minimize ederek Türkiye’nin biyoçeşitlilik envanterinin en doğru şekilde oluşturulmasını sağlıyor.
Projenin detaylarını paylaşan Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ilgaz Akata, çalışmanın henüz bir aylık sürecinde bile beklentilerin üzerinde sonuçlar aldıklarını vurguladı. Akata, “Şu ana kadar hem yer altı hem de yer üstü kaynaklarından yaklaşık 250 örnek topladık. Bunların 70’i, 5 farklı türe ait trüf mantarı örnekleri. Ayrıca 20’ye yakın ekonomik değeri yüksek mantar türü tespit ettik. Elbette halk sağlığı açısından risk oluşturan zehirli türlere de sıklıkla rastlıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Nallıhan’ın potansiyelinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Akata, hedeflerinin 500’e yakın mantar türünü tespit etmek olduğunu belirterek, “Bu proje, Türkiye’de mantarların yapay zeka ile sınıflandırıldığı ilk çalışma olması bakımından tarihi bir önem taşıyor. Burası çok zengin ve nadide bir alan,” değerlendirmesinde bulundu.
Proje sadece bilimsel bir veri tabanı oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda bölgesel kalkınmayı da hedefliyor. Ankara Üniversitesi Nallıhan Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Ayhan Aydın, Mühendislik, Fen ve Veteriner Fakülteleri ile Yapay Zeka Enstitüsü işbirliğinde yürütülen bu çalışmanın ekonomik çıktılarına değindi.
Aydın, “Bölgede çok değerli mantarlar bulduk. Çeşitliliği belirleyip haritalandırma çalışmalarımız bittiğinde, bu zenginliğin Nallıhan ekonomisine kazandırılması için düğmeye basacağız,” diyerek projenin yerel halk için de bir umut ışığı olduğunu kaydetti.
Bugüne kadar Türkiye genelinde keşfedilen 2 bin 700 makroskobik mantar türü bulunurken, Nallıhan’da yürütülen bu yüksek teknolojili çalışma, modern sınıflandırma yöntemleriyle literatüre yeni sayfalar eklemeye aday görünüyor
Kız Tepesi’nin eteklerinde hasat başladı