“Mide ve kolon kanserlerinde erken teşhis son derece önemlidir”

Mide ve kolon kanserinin daha çok 50 yaş ve üzerindeki yaş kümesi hastalarında görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Barış Yılmaz, “Mide kanserlerindeki en kıymetli teşhis metodu; üst gastrointestinal sistem endoskopisi sürecidir. Hem teşhis hem de tedavi sistemi olarak kullanılıyor. Kolon kanserlerinde ise en kıymetli teşhis ve tedavi formüllerinden bir tanesi kolonoskopik yollardır. Bu süreçle hem teşhis hem de tedavi imkanı sağlanıyor” dedi.

Çağımızın hastalığı olan kanser birçok çeşitleri ile karşımıza çıkıyor.

En çok görülen kanser çeşitleri ortasında mide ve kolon kanserleri de yer alıyor. Bu kanser tipinin ortaya çıkmasında beslenme formu değerli rol oynuyor. 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle Biruni Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Yılmaz, sindirim sistemi kanserlerinden mide ve kolon kanseri hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yılmaz, mide ve kolon kanserinde erken teşhisin son derece kıymetli olduğuna işaret ederek, en kıymetli teşhis yolunun endoskopi ve kolonoskopi olduğunu vurguladı.

Mide ve kolon kanseri belirtilerinin emsal olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, kelamlarını şöyle devam etti: “Kilo kaybı en sık görülen belirtiler ortasında yer alıyor.

Kansızlık, bulantı, kusma, iştahsızlık üzere belirtileri de bulunuyor. Kolon kanserinde barsak tıkanıklığına bağlı olarak kabızlık, ishal, karın ağrısı, kilo kaybı üzere belirtiler kelam konusu olabilir. Bu şikayetleri olan hastaların bir uzmana istişaresi büyük ehemmiyet taşıyor”.

“Düşük lifli yiyeceklerle beslenmek kolon kanseri riskini artırıyor”
Prof.


Dr. Yılmaz, beslenme bozuklukları ve kent ömrünün sindirim sistemleri kanserlerinde kıymetli bir risk faktörü olduğunu belirterek, “Beslenme bozukluğuna bağlı gelişen kilo alımı bilhassa kentlerde yaşayan insanlarda değerli bir sıhhat problemidir. Obezitesi olan hastalarda da bilhassa kolon kanseri sıklığında bir artış görüyoruz. Birebir vakitte düşük lifli yiyeceklerle beslenmek kolon kanseri riskini artırıyor. İşlenmiş besinlerle beslenen, gereğince meyve, zerzevat tüketmeyen toplumlarda da kolon kanseri riski fazladır” tabirlerini kullandı.

“En sık görülen sindirim sistemi kanserleri, mide ve kolon kanseridir”
Sindirim sistemi kanserlerinin geniş bir yelpazede incelendiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, “En sık görülen sindirim sistemi kanserleri, mide ve kolon kanseridir.


Mide kanserinde en kıymetli teşhis metodu, üst gastrointestinal sistem endoskopisi olarak isimlendirilen süreçtir. Hem teşhis hem de tedavi sistemi olarak kullanmaktayız. Kolon kanserinde ise en değerli teşhis ve tedavi yollarından bir tanesi de kolonoskopik tekniklerdir. Bu süreçle hem teşhis hem de tedavi imkanımız bulunuyor” diye konuştu.

Hastaların pandemi nedeniyle denetim ve tedavilerini aksatabildiklerinin altını çizen Prof. Dr. Yılmaz, “Bu bahiste şikayeti olan hastalar yahut kanser için yüksek risk kümesindeki hastalar koronavirüs dehşetlerinden ötürü denetimlerini aksatıyorlar.

Hastaların tedavilerini aksatmamalarını tavsiye ediyorum” dedi.

Prof. Dr. Yılmaz, kelamlarına şöyle devam etti: “Mide ve kolon kanserlerinde erken teşhis son derece değerlidir.

Hastalar bilhassa pandemi periyodunda endoskopi ve kolonoskopi süreçlerini geciktirebiliyorlar. Doktora geç başvurarak bu durumu ihmal edebiliyorlar. Endoskopi ve kolonoskopi ile tümörlerin erken evrede saptanması ve tümör gelişmeden evvel poliplerin temizlenmesi mümkün olmaktadır. Kolonskopik ve endoksopik süreçler geciktirildiğinde tümör ve kanser hastalığının evresi ilerlemekte ve böylece endoskopik prosedür ile tedavi mümkün olmamaktadır. Hastalığın ilerlemesi durumunda ise cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi üzere tedavi tekniklerine geçiliyor. Kimi hastalarda ameliyat ihtimali olmayabiliyor. Bu nedenle hastalarımızın bilhassa pandemi periyodunda şikayet olmaksızın endoskopi ve kolonoskopi süreçlerini aksatmamalarını tavsiye ediyorum”.

Mide ve kolon kanserinin daha çok 50 yaş ve üzerindeki yaş kümesi hastalarında görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, kelamlarını şöyle tamamladı: “Son vakitlerde bu hastalık 50 yaş altındaki yaşlarda da görülebiliyor.

Hastalarımızın endoskopi ve kolonoskopi süreçlerinden ağrı, acı üzere durumlardan ötürü çekindiklerini biliyoruz. Lakin günümüzde endoskopi ve kolonoskopi süreçleri, anestezi altında yapılan düşük riskli süreçlerdir. Hastalarımızın bu mevzuda çekinmelerine gerek yok”.