34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
45,0841£% 0
2.921,73%0,22
4.978,00%0,00
2126739฿%0.76599
Dünya genelinde koronavirüs salgını 200’e yakın ülkede eğitimin aksamasına yol açtı. Salgının etkilediği öğrenci sayısının 1,5 milyarın üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Salgın uzadıkça etkili ve güçlü bir uzaktan eğitim sisteminin önemi daha çok ortaya çıktı.
Covid-19 salgını nedeniyle uzaktan eğitim yapmaya devam edecek olan üniversiteler, 2020-2021 eğitim-öğretim yılına başladı. 2005’ten buyana bazı bölümlerinde uzaktan eğitimini aralıksız sürdüren Maltepe Üniversitesi, YÖK kararıyla mart ayından buyana süren dönemde 62 vakıf üniversitesi arasında lisans düzeyinde en fazla online ders ve canlı sınıf uygulaması yapan üniversite olarak sürece öne çıkmıştı. Yeni eğitim yılında hedef büyüten Maltepe Üniversitesi, uzaktan eğitim sistemi için hem altyapısını geliştirdi hem de derslerin içeriğini güncelledi. Modern prodüksiyon teknolojileriyle stüdyolarda çekilen dersler ve kullanılan görsellerle birlikte sinema ve belgesel filmi kalitesinde içerikler üretildi.
Pandemi nedeniyle zorunlu olarak uygulanan uzaktan eğitimi Türkiye’de hak ettiği noktaya getirmek için kolları sıvadıklarını belirten Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şahin Karasar, uzaktan eğitimin bir ekosistem olduğunu söyleyerek, “Türkiye’de hem altyapı hizmetleri hem içerik geliştirmede uzaktan eğitimin bütün gereklerini yerine getirmek üzere çalışmalara başladıklarını” belirtti. Prof. Karasar, şöyle devam etti:
“Maltepe Üniversitesi olarak altyapının dışında özellikle içerik geliştirmeye de çok önem veriyoruz. Çünkü bu ekosistemin içinde öğretim elemanı, öğrenci, çevresel faktörler, sektör var. Bunların tümü aslında içeriğe etkide bulunuyor. İçeriği görüntüyle birlikte geliştirme konusunda büyük adımlar attık”.
“Çevik davrandık”
Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Betül Çotuksöken, yıllar önce lisansüstü düzeyde uzaktan eğitim vermeye başladıkları için öncü ve altyapı bakımından hep hazırlıklı olduklarını söyledi. Üniversitenin Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin 2000’li yıllardan itibaren faaliyette olduğunu belirten Çotuksöken, pandemi sürecinde bu birikimin uzaktan eğitimdeki yenilikleri de hayata geçirmede kolaylık sağladığını, mevcut altyapı sayesinde eğitimde hiçbir aksama olmadığını vurguladı. Eğitimde sistemli, etkili ve sürekli çalışmanın önemine inandıklarını belirten Çotuksöken, 2020-2021 eğitim-öğretim döneminde uzaktan eğitimle ilgili attıkları adımları şöyle anlattı:
“Her anlamda proaktif olduk, öngörülü davrandık, YÖK’ün de sıklıkla kullandığı bir deyimle, ‘çevik’ olduk. İnsanın en temel varlık koşullarından biri önceden görme ve belirsizliklerle olabildiğince güçlü bir şekilde mücadele etmek değil midir? Biz bu mücadeleyi bilgiye, özellikle teknolojik bilgiye dayalı olarak yaptık. Gücümüzü bilgiden aldık. Yaz ayları boyunca alınan önlemleri öğrencilerimizle, öğretim elemanlarımızla, öğrencilerimizin aileleriyle, idari çalışanlarımızla sürekli olarak paylaştık”.
“Uzaktan eğitimin miladı’’
Üniversitenin ‘eğiticinin eğitimi’ çalışmalarına büyük önem verdiğine dikkat çeken Prof. Çotuksöken, aylarca web tabanlı konferanslarla yenilikleri tüm çalışanlarla paylaştıklarını vurgulayarak, “Yeni normal koşullarda, teknolojiyi kullanmak önem kazandı. Üniversitemiz kendini sürekli yenileyen bir kurum. Bu süreçte ‘Ne yapabiliriz?’ sorusunun yanıtını ‘ders içeriklerinin güncellenmesi’ vurgusu ile bulduk. Ders içeriklerini yeni yol ve yöntemlerle yeniden şekillendirmek için harekete geçtik. 2020-2021 eğitim-öğretim yılı bir milat olmalıydı. Bunu başardık. Derslerimizin hem formunu hem de içeriğini değiştirdik” dedi.
Ders içeriklerinin mart ayından itibaren uyguladıkları canlı ve eşzamanlı derslerle zenginleştirildiğini, yeni eğitim-öğretim döneminde bu konuda daha iddialı olduklarını söyleyen Çotuksöken, şöyle devam etti:
“Ders bağlamında tartışmaya, etkileşime, öğrenciyi tam bir özne olarak etkin kılmaya önem verdik. Dersler bu yaklaşımla yeniden gözden geçirildi hem eşzamanlı hem de eş zamansız yönleriyle yeniden tasarımlandı. Her öğretim elemanımız, derslerine görsellik kattı ve bu bağlamda, biz yönetim olarak da kendilerine destek verdik, desteğimizi sürekli kıldık. Çekilen videolarla ve diğer görsel malzemelerle, her şeyin daha iyi bir biçimde duyulur-algılanır ve üzerinde düşünülür, anlaşılır olmasını sağlamayı amaçlıyoruz”.
Özel stüdyolar kuruldu
Maltepe Üniversitesi’nde dersler hem modern prodüksiyon teknolojilerinin kullanıldığı stüdyolar hem de açık hava mekAnlarında çekildi. Çekimler hakkında bilgi veren Çotuksöken “Dış mekanlarda çekimler yapılıyor; bunun yanı sıra özel öğrenme amaçları için düzenlenmiş iç mekanlarda dersler hazırlanıyor. Bunların dışında stüdyolarda, ileri teknolojiyle donatılmış çok özel ortamlarda çekimler yapılıyor. Üniversitemiz eğitim ve bilgi teknolojilerine erişmek için çok ciddi yatırım yaptı. Kütüphanesiyle, stüdyolarıyla, özel olarak donatılmış mekânlarıyla öğrencilerini, sanal gerçeklik bağlamında karşılamaya hazır. Günümüzün ileri eğitim teknolojilerinin tüm gerekleri yerine getirildi. Profesyonel ekiplerin desteğiyle ve özenle hazırlanan derslerle öğrencilerimizi karşılayacağız. Bu bağlamda, uzmanlıklara saygımız sonsuz, profesyonel ekiplerin yardımı, desteği, ders içeriklerini en uygun şekilde yansıtmak, öğrenmeyi, merak etmeyi, keşfetmeyi kışkırtmak asıl amacımız. Bu bağlamda büyük sürprizlerimiz var’’ şeklinde konuştu.
“Kendimizle yarışıyoruz”
Üniversitenin çevrimiçi derslerin oranının yaklaşık yüzde 75 olduğunu, bir anlamda kendileriyle yarıştıklarını dile getiren Çotuksöken, “Bu yıl hedeflerimizi daha da büyüttük; çok daha özenliyiz, dikkatliyiz. Her öğrencimize, her öğretim elemanımıza yetkinliklerini artırmaları için yeni yeni olanaklar sağlıyoruz; daha iyi olmaya, daha iyi olduğumuzu kendimize ve karşılaştıklarımıza göstermeye çalışıyoruz. Temel ilkemiz aslında şu: İyi yapmak, iyiyi yapmak; hangi düzeyde olursa olsun, tüm öğrencilerimizin eğitim alma hakkını nitelikli bir şekilde sadece korumak değil, aynı zamanda geliştirmek amacındayız” dedi.
Samsun’da meslek liseleri yüz yüze eğitime başladı