Işık hadisesi havanın bulutlu olmasından dolayı gerçekleşmedi

Hava şartlarının olumsuz olmasından ötürü maalesef güneş doğmadı ve göremedik. Yılda iki kere olduğu için bu hadiseyi 23 Eylül’de görmeyi bekliyoruz” dedi.
Işık hadisesini izlemek için ilçeye geldiğini lisana getiren Şakir Özmazı isimli vatandaş, her yıl bu manalı olaya tanıklık etmek için ailesiyle bir arada geldiklerini söyledi.

Özmazı, “İsmail Fakirullah hazretlerine, İbrahim Hakkı hazretleri bir vefa borcu olarak 256 yıl evvel düzenek olarak güneş hadisesini icra etmişti.
Her sene ekinoks tarihlerinde 21 Mart ve 23 Eylül’de gerçekleşen hadise bugün erken saatlerinde geldik izlemeye çalıştık ama bulut pürüzüne takıldığı için izleme bahtımız olmadı. Eski imgeleri dev ekranda izledik lakin inşallah eylül ayında yapılacak aktiflikte görme imkânına sahip olacağız inşallah” diye konuştu.

Ukrayna’dan geldiğini belirten Tetiana Bura isimli vatandaş, Müslümanlar için manevi olan o atmosferi yerinde izlemek için geldiğini söyledi.

Bura, “Bugün buraya Müslümanlar için değerli olan bir gün için geldik.
Işık olayı oluyor burada bunu görseydik memnun olurduk.

Ayrıyeten çok memnunuz buraya geldiğimiz için” halinde konuştu.
Güneş hadisesi nedir?
Din ilimlerin yanı sıra astronomi dehası ve Marifetname isimli yapıtın sahibi olan İbrahim Hakkı Hazretleri, 18. yüzyılda yaşamış kıymetli bir bilim adamıdır.

18. yüzyılın ortalarında doruğunda olduğu astronomi bilgisini kullanarak kurduğu sistemle 21 Mart ve 23 Eylül, güneşin ekvatora dik düştüğü ve böylelikle gün ve gecenin eşitlendiği ekinoks günlerinde güneş, kendisi tarafından kurulan sistemle türbe içindeki Hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin kabri başına düşmüştür.

’Işık Hadisesi’ yahut ’Güneş Hadisesi’ olarak bilinen bu sistem, türbenin restore edildiği 1960’lı yılların başına kadar da çalışmıştır. Onarım sırasında türbenin orjinal yapısında değişiklikler olmuş ve sistem çalışmamıştır. Daha sonra 5-6 yıl evvel yapılan çalışmalar sonucu sistem yine çalıştırılmaya başlandı.

Işık hadisesinin gerçekleştiği türbe, bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda bir hol ile 8 köşeli ve 10 metre yüksekliğinde bir kuleden ibarettir. Her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül’de ’Işık Hadisesi’ bu türbede gerçekleşmektedir. İbrahim Hakkı Hazretleri, Tillo’nun 3-4 kilometre doğusunda bir zirve üzerinde harçsız taşlarla bir duvar yaptırır.

Halk ortasında Kal’at-ül Üstad diye bilinen bu duvarın tesiriyle, yeni doğan güneşin birinci ışınları türbenin tümünü gölgede bırakırken, duvarda bulunan 40 ile 50 santimetre ebadındaki pencereden geçen güneş ışınları, türbe kulesinin penceresine ve oradan da kırılmak suretiyle türbe penceresinden İsmail Fakirullah Hazretlerinin sandukasının başucunu aydınlatmaktadır. İbrahim Hakkı Hazretleri bu sistem ile ilgili olarak, “Yeni Yılın birinci güneşi, şayet hocamın başucuna düşmezse, ben o güneşi neyleyim” diyerek Hocası İsmail Fakirullah Hazretlerine karşı olan hürmetini göstermektedir.