Hem psikolog hem de sürücü eğitmeni hoca trafik korkusu olanları tekrar yollara çıkarıyor

Hem psikolog hem de direksiyon usta öğreticisi Barış Arıkan, trafik fobisi yahut travma geçmişi üzere sebeplerden ötürü trafiğe çıkamayan bireyleri, özel seanslarla tekrar trafiğe hazır hale getiriyor.
Hem bir psikolog hem de bir direksiyon usta öğreticisi olan Barış Arıkan, travma geçmişi olan birçok beşerle seanslarda müsabakası ve şoför eğitmeni olarak da trafikte binlerce insanı gözlemlemesi nedeniyle bu iki farklı alanı birleştirerek yeni bir çalışma yolu geliştirdi.
Buna nazaran Arıkan, özel seanslar ile; trafik fobisi, travma geçmişi, özgüven yahut öfke sorunu üzere esas sebeplerden ötürü trafiğe çıkamayan şahısları hem ruhsal olarak hem de bilişsel (zekanın işleyişiyle ilgili) olarak trafiğe hazırlıyor. Arıkan, daha evvel ölümlü kazaya karışmış yahut daha evvel hiç otomobil kullanmamasından ötürü trafikten korkan şahısları hem psikolog hem de direksiyon usta öğreticisi kimliği ile kaygılarını ve travmalarını yenmeleri tarafında eğitiyor.
Hem psikolog hem de direksiyon usta öğreticisi olarak trafiğe çıkamayan bireylere, özel seanslar yaptığının bilgisini veren Barış Arıkan, “Yıllardır kesimin içerisinde olan eğitimci bir aileden geldiğimden dolayı trafikte binlerce insanı gözlemleme fırsatı buldum.
Psikolog olarak da travma geçmişi olan birçok beşerle çalıştım. Bunlara ek olarak da direksiyon usta öğreticilerine trafik psikolojisi ile alakalı öğrencilerine nasıl davranmaları gerektiği, nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda özel eğitimler veriyorum” diye konuştu.
Arıkan, insanların trafiğe çıkmıyor olmasının birçok sebebi olabileceğine dikkati çekerek, “İnsanın trafik fobisinin olması, kişinin travma geçmişi olması, özgüven yahut öfke sorunu yaşaması üzere problemler, insanın trafiğe çıkamıyor olması ile alakalı esas nedenlerdir.
Hepsinin de birçok alt sebebi vardır. Seansa başlarken birinci olarak kişiyi dinliyorum. Hangi nedenlerden ötürü trafiğe çıkamadığını ayrıntılı bir biçimde tahlil ediyorum. Ona uygun tekniklerle de süreci ilerletiyorum” dedi.
Psikolog Arıkan, trafik fobisinin sanılandan çok daha geniş bir alana sahip olmasıyla birlikte sanılandan çok daha fazla beşerde görüldüğünü belirterek, “Trafik fobisi, büyük araçların yanından geçerken korkmak, yokuş ve köprülerden geçerken zahmet hissetmek, otomobile bindiğinde paniklemek, trafiğin ağır olduğu saatlerde araç kullanamamak, yeni yollar deneyememek üzere çok geniş bir alana hitap ediyor” değerlendirmesini yaptı.

“Uygun terapi teknikleri ile kişinin sıkıntıları tahlile ulaştırılıyor ve kişi trafiğe hazır hale gelmeye başlıyor”
Sırf kaza geçiren şahısların travma sürecine sahip olmayacağını lisana getiren Arıkan, “Kişinin bir yakını kaza geçirmiş olabilir.


Kişi bir kazaya tanıklık etmiş olabilir. Kişi haberlerde ya da toplumsal mecralarda kazalarla ilgili birçok manzaraya maruz kalmış olabilir. Bunların hepsi benzeri olarak travma sürecine eşlik eder. Bu stil travma sürecine sahip olan insanların genel olarak söylediği şey, ‘Ben trafiğe çıkamıyorum. Trafiğe çıktığımda insanlara ziyan vermekten korkuyorum’ oluyor. Tüm bu süreçleri ayrıntılı bir biçimde inceledikten sonra, kişinin kaza ile alakalı his ve kanıları nelerdir, kaza ile alakalı inanışları nelerdir? Bunları önemli bir biçimde tahlil ediyorum. Akabinde ise uygun terapi teknikleri ile bunlar tahlile ulaştırılıyor ve kişi trafiğe hazır hale gelmeye başlıyor” sözlerini kullandı.

“Kişiler ölümlü kazalara karışmış olsalar dahi, çok rahat bir biçimde trafiğe hazır hale geliyorlar”
Psikolog Arıkan, bugüne kadar yaptığı tekniklerde hiçbir sorun yaşamadığını söz ederek, şunları söyledi:
“Ölümlü kazalara karışmış olsalar dahi çok rahat bir biçimde beşerler trafiğe hazır hale geliyorlar.



Bunun haricinde, bana gelen insanlardan sıklıkla duyduğum şöyle bir cümle var, ‘Benim rastgele bir trafik fobim yok. Ya da rastgele bir travma sürecim yok. Fakat birçok yerden ders almış olmama karşın bir türlü trafiğe çıkamıyorum.’ Bunun nedeni ekseriyetle şu oluyor. Trafiğin içerisinde gösterdiğimiz birçok bilişsel maharet var. Nedir bunlar? Bölünmüş dikkat, seçici dikkat, odaklanmış dikkat, ince motor maharetleri, el göz uyumu, bağlamsal ve işitsel bellek, sürat iddiası, görsel tarama üzere. Şayet kişi bunlarla alakalı olarak trafikte kâfi düzeyde değilse, o vakit kişi trafikte önemli sorunlar yaşayabiliyor. Rastgele bir ruhsal ezayı yaşamıyor olsa bile bilişsel hünerlerinde eksiklik varsa o vakit trafiğe çıkmasında önemli ezalar yaşamış oluyor. Biz derslerimizde bunlarla alakalı süreçleri birlikte gözlemliyoruz.

Şayet bir eksikliğimiz varsa bununla alakalı özel uygulamalar ile bu eksiklikleri gideriyoruz. Ve kişi bilişsel olarak trafiğe hazır oluyor. Şayet kişi, bilişsel olarak trafiğe hazırsa geriye ruhsal kısım kalıyor. Şayet ruhsal kısım da hazırsa o vakit derslerimiz başlıyor.”

“Kişinin trafikte nasıl hareket etmesi lazım, trafiği nasıl okuması lazım bunları ele alıyoruz, aracı çalıştırmasından park etmesine kadar”
Derslerin içeriğini ele alan Arıkan, birinci evvel kişinin araç hakimiyetini geliştirdiklerini belirterek, “Araç hakimiyeti geliştikten sonra o araçla trafikte nasıl hareket etmesi lazım, trafiği nasıl okuması lazım bunları ele alıyoruz.


Park etmeye kadar. Derslerimiz ise kişinin hazır bulunma haline nazaran değişiyor. Büsbütün özgün dersler planlanmış oluyor. Kişinin kendi ferdî durumuna nazaran, süreci ilerletiyoruz” dedi.

“Kişilerin, ‘Yapamam’ dediklerini bir arada yenmek benim için farklı bir keyif”
Arıkan, şöyle devam etti:
“Kişi hangi süreçlerle olursa olsun ister trafik fobisi ister travma geçmişi olsun isterse de bilişsel mahareti yetersiz olsun.

Tüm bu süreçlerle bana geldiğinde kişi en son geldiği yerde trafiğin rastgele bir sürecinde istediği yerden istediği yere giderek, parkını yapıp rahat bir formda hareket ediyor hale gelmiş oluyor. Bir arada çalıştığım bireyler ile o şahısların dehşetlerini, o bireylerin, ‘Yapamam’ dediklerini birlikte yenmek benim için farklı bir keyif. Bundan ötürü da trafiğimizde olan birçok eksikliği giderebilmek ismine birçok yenilik düşünüyorum. Takım arkadaşlarımla bir arada kısa müddette başarılı olup yaygınlaşmasını beklediğim bir proje geliştiriyoruz. Bu proje kişinin trafikte kullanması gereken tüm bilişsel özellikleri ölçüyor ve şayet eksiklik varsa uygun idmanlarla kişinin tamamlamasını sağlıyor. Bunun emeli da trafik kazalarında yüzde 80 olan insan faktörünü azaltmak. Gayem ise halkımıza, milletimize daha fazla hizmet edebilmek ve daha büyük kitlelere ulaşabilmek.”