34,5051$% -0.13
36,5707€% -0.24
43,7675£% -0.22
2.918,18%0,66
5.035,00%1,51
3207454฿%1.55024
15.500 adet Mushaf bugün İstanbul Ambarlı Limanından Fildişi Sahili ülkesi Müslümanlarına ulaştırılmak üzere yola çıktı.
Deniz Feneri Derneği Genel Müdürü Ali Karayılan konuyla ilgili olarak şunları söyledi;
“Biz bu yıl, kurban kesimlerimizi 23 ülkede gerçekleştirdik. Bu ülkelerden biri de Fildişi Sahili idi. Bu yardım çalışmaları sırasında öğrendik ki medreselerde dahi maalesef yeteri kadar Kur’an-ı Kerim bulunamıyor. Talebeler parçalanmış Mushafların sayfaları ile eğitim görüyorlar. Sadece irtibatlı olduğumuz derneğin medreselerinde 300.000 talebe var. Tercihen Fransızca mealli Mushaf’ı tercih ediyorlar. Halkımızdan en kolay talep edilip kabul görecek yardım da bu olsa gerek. Şimdilik ilk etapla medreselerde dini eğitim alan talebelerin parçalanmış Mushaflardan ders almasına gönlümüz razı olmadığı için Fransızca mealli Kur’an-ı Kerim konusunda bir kampanya başlattık, hayırsever halkımız konuya duyarlılık gösterdi ve ilk etapta 10 bin Kur’an-ı Kerim göndermeyi hedeflemişken bu sayıyı 15 bine çıkardık. Bugün bu Mushafları Fildişi Sahili ülkesindeki Müslümanlara kardeşlerimizin birer hediyesi olarak gönderiyoruz. İhtiyaca binaen önümüzdeki zamanlarda benzer çalışmalarımız mutlaka devam edecektir.
Fildişi Sahili, Orta Batı Afrika’da `’ı Müslüman bir ülke. Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Abidjan’ın Abobo bölgesi ise en fazla yokluk çekilen bölge.
Ülkede konuşulan dil Fransızca. Ancak Müslümanların dinî eğitim denince öğrendikleri ve öğrettikleri ilk lisan Arapça. Yokluğun kol gezdiği ülkenin en büyük sorunlarından biri de eğitim. Ülkenin okur-yazar oranı oldukça düşük.
Fildişi Sahili ülkesinde, Müslüman öğrenciler hafızlık yapıyorlar, aynı zamanda Arapçayı çok iyi öğreniyorlar, ancak ilkokul diplomaları yok. Bazıları anadil Fransızcayı bile okuyup yazamıyorlar. Müslümanların eğitim gördükleri okullar devlet tarafından tanınmıyor. Çünkü verilen dersler ve müfredat sadece İslami temelli. İlkokuldan başlayarak hem devletin müfredatının hem de İslami derslerin verildiği okullar açılabilir. Türkiye’deki İmam-Hatip liselerinin benzeri okullar olacak bunlar. Fildişi hükümetinin bu tür girişimlere maddi destek verdiği de biliniyor. Bu okullardan mezun olan öğrencilerin diplomaları da hükümet tarafından tanınıyor. İmam-Hatip lisesi denkliğindeki okullar ve meslek edindirme kurslarında öğretmen ve belletmen temin etmek oldukça kolay. Fildişi Sahili, bu konuda altyapısı olan bir ülke. Ancak teknik ve mali desteğe, kaynaklara ihtiyaçları var.
Ülkenin diğer sorunlarından söz etmek gerekirse, Müslümanların meslek sahibi olmaları konusunda da ciddi ihtiyaçlar var. Genel olarak Afrika insanının el becerisi gelişmiş, bu sebeple dikiş-nakış, okuma-yazma, bilgisayar, marangozluk başta olmak üzere Halk Eğitim Merkezleri benzeri kurslar açılabilir bu ülkede. Biz Afrika’da birçok ülkede çok sayıda içme suyu amaçlı ve tarımsal sulama amaçlı su kuyuları açtık. Fildişi Sahili’nde de Divo, Alepe, Sandepro, Iyan bölgelerinde kuyulara ihtiyaç var. Kuzey bölgelerde, yani Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde özellikle su sıkıntısı ileri boyutlarda.
Fildişi Sahili’nde sağlık hizmetleri de oldukça pahalı. İmkânlar kısıtlı olunca sağlık taramalarına ihtiyaç hâsıl oluyor. Klinikler de açılabilir. Deniz Feneri olarak Fildişi Sahili’nde yardım faaliyetlerini yürütürken birlikte çalıştığımız Soulatine Derneği’nin Türkiye’den gidecek yardımlar için kapıları sonuna kadar açık.”
Seçimlerde şeffaf sandık dönemi