Bu gazeteler Atatürk’ün dönemini anlatıyor

Standımız 30 Ağustos ile ilgili. Stantta Atatürk’ün yaşadığı periyoda ilişkin gazeteler var. En eski tarihli olarak 1921 basım ‘Payitaht’ gazetesi var, bu gazetede Mustafa Kemal Atatürk’ün Yunanlara karşı her türlü önlemi aldığını yazıyor. Bir de Atatürk’ün katıldığı son seçim için verdiği ilanı içeren orta göbek sayfa var.

Cumhuriyet’in 6’ncı, 10’uncu yılının yanı sıra, 30 Ağustos’un 10’uncu yılına ilişkin gazeteler ve başka günlük gazeteler var. Yaklaşık 10 yıl boyunca gazete topladım, burada görülenler yalnızca yarısı. Daha çerçeveletmediklerim de var. Bu devir dâhil olmak üzere sahip olduğum bütün koleksiyondaki gazete sayısı bin taneyi bulur.

Atatürk ile olan gazeteler ise 50’ye yakın. Atatürk’ün öldüğü güne ilişkin gazete var. Etnografya müzesine kaldırıldığı, Anıtkabir’e nakledildiği günün gazetesi var.

Bu gazeteleri de 10 Kasım’da sergilemeyi düşünüyoruz” dedi.
“Yaşamadıkları günlerin yaşanan gerçekleri burada”
Sergiyi açış maksatlarından bahseden Ali Akyüz, vatandaşların daima olarak kulaktan doyma bilgilerle hareket ettiğini, o günün gazetelerini okuyarak daha gerçek bilgiye ulaşılabileceğini savundu.

Akyüz, hususla ilgili olarak, “Bu sergiyi 30 Ağustos’a mana katmak gayesiyle açtık.

Bir öteki kıymetli sebep ise, daima kulaktan dolma bilgilerle hareket eden insanların, Atatürk’ün yaşadığı günlerin gazetelerini okuyarak o periyot hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak. Bu koleksiyona bu kadar kıymet vermemin sebebi de bu. Beşerler yaşamadıkları periyotlar ve olaylar hakkında fikir üretmekte ustalar.

Yaşamadıkları günlerin yaşanan gerçekleri burada. Buradan okuyarak bilgi sahibi olurlarsa, daha az yanılırlar diye düşünüyorum” sözlerini kullandı.

“Dili sade ve anlaşılır gazeteler”
Sergilenen gazetelerde göze çarpan bir öteki özelliğin sade bir lisan kullanılması olduğunu belirten Akyüz, şöyle devam etti:
“Harf ihtilalinden sonra Türkçe’nin yeni kullanıldığı periyot olmasına karşın, bu gazeteleri okuduğumuz vakit lisanın ne kadar sade olduğunu görüyoruz.


Bugünkü üzere lisanımıza bilhassa batı dünyasından birçok yabancı söz şimdi girmemiş.”