34,1657$% 0.08
38,2175€% -0.21
45,7244£% -0.29
2.917,95%-0,51
4.979,00%0,36
2249242฿%1.36461
Ankara’nın tarihi ve turistik ilçesi Beypazarı’nın geleneksel lezzeti sarma, usta ellerde hazırlanıyor. Bayramların vazgeçilmez ikramlıkları arasında bulunan, etli ve zeytinyağlı olarak 2 farklı sunumda hazırlanan sarmayı yaparken püf noktalarına da dikkat edilmesi gerekiyor. Yıllardır yaprak sarma yapan Havva Taşçıoğlu, meşhur sarmayı hem yaptı hem de önemli noktaları anlattı.
Tarihle ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenlerin tercih ettiği Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bayram hazırları için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Ramazan Bayramı’nda çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanan Beypazarı’nda geleneksel lezzetler için yoğun mesai yapılıyor. Beypazarı’nın meşhur yemeklerinden olan yaprak sarmalar da sofraları süslemeye hazırlanıyor.
Bu işe yıllarını vermiş ev hanımları tarafından özenle sarılan, hazırlıkları bir gün öncesinden başlayan sarmalar, Beypazarı’nda hem bayramlarda hem de düğünlerde hünerli bir şekilde yapılıyor. Beypazarı’nın yıllardır süren geleneksel bir yemeği olan sarmayı yaparken dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Havva Taşçıoğlu, sarmayı kısık ateşte ve güveçte pişirmenin bu işin püf noktası olduğunu vurguladı.
“Kafa soğanı olmazsa olmaz”
Taşçıoğlu, Beypazarı’nda doğup büyüdüğü için bu işte ustalaştığını, sarma geleneğinin sürmesi için sarma yapımını çocuklarına da öğrettiklerini belirtti. Taşçıoğlu, “Önce pirincimizi yıkadık, pirincimizi koyacağız. Salça koyuyoruz. Kafa soğanı olmazsa olmaz. Varsa yeşil soğan kullanılabilir olmayan kafa soğan kullanabilir. Sırasının hiçbir önemi yok. Karıştıracağız hepsini. Ölçüsünü biz çok ediyoruz” dedi.
“Ateşte harıl harıl pişirirsen olmaz, hep dağılır ve patlar”
Beypazarı’nın meşhur sarmasını yaparken detayları paylaşan Havva Taşçıoğlu, güvece konulan sarmaların usulca kendi halinde pişmesi gerektiğini hatırlatarak, “Yağ olmazsa saman gibi olur. Buradan bir kilodan fazla olur. Güveçte de pişiriyoruz, tencerede de yaparız. Genellikle güveçte daha güzel oluyor. Bunun altını kısacaksın üstüne limonu, yağını dökeceksin. Üstüne de limonu dökeceksin ağzını kapatacaksın. Bunu kısık ateşte 1-1,5 saatte pişiririm ben. Ateşte harıl harıl pişirirsen olmaz, hep dağılır ve patlar. Usul usul kendi halinde pişecek. Hiç kırılmaz bizim yaprağımız. Yöresel olarak bizim Beypazarı’nın içi böyle karılır, böyle yaparız. Başka yerlerde ben de televizyonda görüyorum içine kuş üzümü, fıstık, kimyon atıyorlar. Biz onları yapmıyoruz” diye konuştu.
“Biz bunu her bayramda, evimizde kışın devamlı yaparız”
Taşçıoğlu, meşhur sarmayı her zaman yaptıklarını ve misafirlere ikram ettiklerini anlatarak şunları kaydetti:
“Biz bunu her bayramda, evimizde kışın devamlı bunu yaparız. Ramazanlarda misafirlerimize. Yaprak sarması doğal bizim burada. Devamlı misafirlerimize ikram ederiz. Biz yaprağımızı salamura yaparız hemen ocağa atarız yeşilken. Hemen alır onu şişeye basarız ağzını kapatırız. Biz bunu alırız buzluğa koyarız. Hemen haşlarız poşetin içine koyarız, yatırırız güzelce. Buzdolabına koyarız, bir gün önce çıkarırız. Kendi kendine erir. Al güzelce sar ye.”
Nallıhan’a hayırlı olsun