34,3633$% -0.08
36,8837€% 0.06
44,4610£% 0
2.948,04%-0,67
4.954,00%-0,75
2798142฿%5.82239
Türkiye’nin sebze ambarı olarak bilinen Beypazarı’nda kış havucu hasadı başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla tarlaların yolunu tutan işçiler, zorlu hava koşullarına rağmen hummalı bir çalışma yürütüyor. Toplanan havuçlar, soğuk hava depolarında muhafaza ediliyor.
Türkiye’nin havuç üretiminin önemli bir kısmının karşılandığı Ankara’nın Beypazarı ilçesinde kışlık havuç hasadı başladı.
Sabahın erken saatlerinde tarlaya ulaşan işçiler, havuç sökümü yapıyor. Tarlada toplanarak kasalara doldurulan havuçlar, yıkama tesislerine gönderiliyor. Tesislerde önce geniş bir havuzda kaba temizliği yapılan havuçlar, daha sonra yıkama makinesinden geçerek, genellikle paketleme kısmına ulaşıyor.
Çiftçiler hasat ettikleri ürünleri ilerleyen dönemlerde talebe göre piyasaya sunmak için soğuk hava depolarında muhafaza ediyor.
Yazdan ekilen havuçların sökümüne başlandığı bu günlerde, tarlalarda hummalı bir çalışma yürütülüyor. Havuçlar başta İstanbul olmak üzere İzmir, İzmit, Ankara ve Antalya’ya gönderiliyor.
Havuç hasadının zorlu hava koşullarında yapıldığını belirten Adem Çelik, “Beypazarı’nda hasat dönemimiz başladı. Beypazarı Dikmen köyünde hasat yapıyoruz. Haziran ayında tohum ekimiyle başladı. Havuç işi zahmetli iş. Zamanla yarışıyoruz. Ekim ayında hasada başladık. Beypazarı’ndan işçi getiriyoruz. İşçilerimiz genelde Suriyeli. Beypazarı’nın eski işçileri yaşlandı. İşçi bulamıyoruz, işçilikte sıkıntı var. Hasat ettikten sonra biz bunu sandıklara koyup soğuk hava depolarına koyuyoruz. Aynı zamanda pazara sunmak üzere her gün havuç gönderiyoruz. İstanbul, Ankara , Kayseri’ye gönderiyoruz. Beypazarı havucu kaliteli. Biz üçüncü kuşak olarak yetiştiriyoruz. Sulamada sorun yaşıyoruz. 300 dönüm arazi ektim ben. Verimler güzel inşallah. 7-8 tonlardayız dönümde. Bunun makinesi var ama biz makinelerle yapamıyoruz. Toprak erozyona uğruyor” dedi.
İlerleyen yaşına rağmen havuç hasadı için tarlaya gelen Nurcan Çelik, “76 yaşındayım. Biz gençliğimizden beri tarlada uğraşıyoruz. Ne bulduysak toprakta buldum. Her şey değişti, önceden daha zordu. Önceden toz dolardı hep gözlerimize. Şimdi her şey çok kolay. Benim hoşuma gidiyor tarla. Çok masrafı var. Para da etmiyor. Benim oğlumun gücü var yapabiliyor. Torunlarımız hiç gelmez, bizden sonra bitti bu iş. Onlar okuyorlar. Havuç bir ay sonra sona erer. Donar boşa gider kış geldiği için” şeklinde konuştu.
Fatma Erdoğan ise, “30 senedir çalışıyorum. Toprağın kokusunu seviyorum. Kapalı alanda çalışmayı sevmem. Haziran ayında ekilir, ekim ayında başlanır toplanmaya. En güzel havuç Dikmen Köyü’nde yetişir. Havucun kafası yuvarlak olursa bu havuç iyi havuçtur. Gözlerimize iyi gelir. Beypazarı’nda havuç yediğimiz için gözlerimiz parlak” dedi.
Mansur Yavaş Nallıhan’a müjde verdi