(Özel) İşte bir Covid-19 hastasının hastaneye taşınma süreci

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Covid-19 nöbetindeki 112 Acil Servis takımları, kendilerine ihbar geldiği anda çabucak özel kıyafetlerini giyip yola çıkıyor. Hastayı ambulansa alan takımlar süratli bir halde sıhhat kuruluşuna vardıktan sonra ambulansı baştan aşağı dezenfekte ediyor.

Virüsle uğraşta en ön safta yer alan 112 Acil Servis takımları, Acil Davet Merkezi’nden (AÇM) gelen her Covid-19 ihbarına özel halde hazırlanarak gidiyor. İhbar gelir gelmez esirgeyici tulumlarını, galoşlarını, eldivenlerini, maske ve siperliklerini giyen takımlar en süratli formda hadiseye ulaşmak için yola koyuluyor. Hadiseye ulaştıktan sonra gerekmesi halinde birinci müdahaleyi olay yerinde yapan gruplar, daha sonra hasta ile birlikte bir sıhhat kuruluşuna gerçek yola koyuluyor. Hastayı hastaneye teslim eden gruplar, sürat kaybetmeden Covid-19 hastasını taşıdıkları ambulansı baştan aşağı temizlemeye koyuluyor. Ambulansın ön ve art kabini içerisindeki her noktayı tek tek dezenfekte eden gruplar, daha sonra gelecek ihbarı bekliyor. 112 takımlarının Covid-19 ile yaşadıkları bu amansız çaba tüm etapları ile görüntülendi.

Ankara 112 Acil Davet Merkezi’nde çalışan Aydın Erdoğan, “15 yıldır bu sistemde çalışıyorum. Biz burada acil bir hasta yahut yaralanma durumlarında ambulansları süratli ve çabuk bir formda olay yerine sevk etmeye çalışıyoruz. Ambulanslarımız olay yerine ulaştıktan sonra da süratli bir halde olay yerinden hastaneye sevklerini sağlıyoruz. Bu biçimde 7/24 çalışma sürecimiz var. Covid süreci çalışmalarımızı biraz etkiledi. Davet sayılarımız biraz arttı. Hafif semptomlu Covid-19 hastaları daha çok meşgul etti. Bu meşguliyet sonrasında da ambulansların gerçek hastalara müdahale mühleti uzadı. Bu da şundan kaynaklı; hafif semptomlular aradığı vakit, ateşi, öksürüğü, eklem ağrısı üzere hafif semptomları olan vatandaşlar aradığında başka davetler; kalp krizi, beyefendisine inme, göğüs ağrısı ve teneffüs zahmeti, trafik kazaları üzere hadiselere ambulansın ulaşma mühleti uzadı. Bu da bizden kaynaklı değil. Gereksiz yapılan ihbarlar nedeniyle oldu” formunda konuştu.

“Diş ağrısına çağrılıyoruz, ambulans talebinde bulunuluyor”

Bu süreçte kendilerine çok değişik ihbarların da geldiğini kaydeden Erdoğan, “Diş ağrısına çağrılıyoruz, ambulans talebinde bulunuluyor. Test talebinde bulunuyor. ‘Ben Covid hastası mıyım?’ diyor. Birtakımı diyor ki ‘Ben dışarı çıkmak istiyorum, fakat çıkamıyorum’ üzere kolay ihbarlar alıyoruz. Bunlar da başka acil hadiselere ambulansların ulaşma müddetlerini uzatıyor. Zira o davetler bize geç düşüyor. Ondan sonra gerçek hastalara gitmesi gereken ambulans geç gidiyor” sözlerini kullandı.

“Tüm hadiselerimiz Covid-19 hastası değil”

Ankara 112 grubunda paramedik olarak vazife yapan Yavuz İlhan, “Bize olaylar komuta denetim merkezi tarafından veriliyor. Bizi bilgilendiriyorlar. Covid olduğunu söylüyorlar olayların. Covid ihbarını aldıktan sonra özel giysilerimiz var. 3M kıyafetlerimiz var. İhbarı aldıktan sonra tüm giysi ve donanımımızı Covid’e nazaran hazırlanıyoruz. Bu halde olaylara ulaşım sağlıyoruz. Gittikten ve Covid-19 hastasını hastaneye taşıdıktan sonra, tüm gördüğünüz materyalleri, kullandığımız yahut kullanmayacağımız materyaller dahil, ambulansın tüm art ve ön kabininin tekrardan dezenfekte ediyoruz. Yeni olaya uygun hale getiriyoruz. Zira tüm hadiselerimiz Covid değil. Bunun dışında trafik kazası, kalp krizi üzere acil olaylara da gittiğimiz için hadiseye uygun hale getiriyoruz ve bunu bildiriyoruz” diye konuştu.

“Benim 17 aylık bebeğim var, işe gittiğim vakit direk aklımda o var benim”

Daha 17 aylık bir bebeği olduğunu ve her işe çıkarken aklına onun geldiğini belirten Acil Tıp Teknisyeni Mustafa Doğan, “Genelde bizim olaya giderken en çok kahır çektiğimiz duru trafiktir ve hala devam ediyor. Hani insanların trafik konusunda daha şuurlu olması gerekiyor. Zira bizim ambulansa aldığımız kişi tahminen yakınları. O yüzden ambulans sesi duyduğu vakit bize sol şeridi bıraktıklarında daha süratli gideceğiz ve daha düzgün müdahalede bulunacağız. Şuan gözlerim dolacak. Biz meskenden çıktığımız vakit öncelikle kendimizi değil ailemizi düşünüyoruz. Benim 17 aylık bebeğim var. Hani işe gittiğim vakit direk aklımda o var benim. Yani biz daima risk altındayız, hani konuta gittiğimiz vakit hastalık bulaşacak mı ona bulaşmayacak mı? Biz kendimizden çok ailemizi düşünüyoruz. Halkımız da bu halde şuurlu olursa biz bu hastalığı yeneceğiz” dedi.