Teknolojiye taş plak aşkı ile direniyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan, 1960’lı yılların teknolojisi ile üretilmiş fakat günümüz teknolojisinin bile ulaşamadığı analog plaklardan çıkan o mükemmel seslerin adeta sırılsıklam bir aşığı olan Ahmet Sert, 26 yıl evvel emekli olmasına karşın hala faal olarak mesleğini sürdürüyor. Tutku ile bağlı olduğu mesleğinde 45 yılı geride bırakmanın memnunluğunu yaşayan 71 yaşındaki Ahmet Sert’i bu özel günde sevenleri yalnız bırakmayıp, kendisine çiçek ve plaket takdim etti.

Taş plak ve kaset sevdası nedeniyle 46 yıllık eşi Semra Sert, 2 oğlu ve 2 torununa bile vakit ayıramayan 71 yaşındaki Ahmet Sert, kişiliği, toplum hayatına katkıları ile tıpkı vakitte yaşadığı etraf başta olmak üzere tüm Türkiye genelinde tanınıyor. 1950 yılında Aydın’ın Nazilli ilçesinde doğan, 1960’lı yıllarda babasının gramofonunda dinlediği taş plaklarla büyüyen ve 1976 yılından bu yana da müzik market işleten Ahmet Sert, geride bıraktığı 45 yılın akabinde Türkiye’deki son faal müzik marketlerden biri olarak dikkat çekiyor. Türkiye’deki en varlıklı taş plak, plak, kaset ve CD arşivine sahip olduğunu sav eden ve geçtiğimiz yıl ilçede ‘Yılın Ahisi’ de seçilen Ahmet Sert, “Çocukluğumda tanıştığım taş plaklardan bir türlü kopamıyorum. Gurur, güçlü hatıra ve his dolu 45 yılı geride bırakmama karşın ömrün yettiğince tekrar taş plaklarımdan ayrılmayacağım” dedi.

“45’inci yılını kutladılar”

Nazilli Elektrikçiler Odası Lideri Mehmet Akyol, odası üyesi olan Ahmet Sert’e meslekteki 45. yılı nedeniyle plaket takdim ederek ilçeye olan hizmetlerinden ötürü teşekkür etti. Oda Lideri Mehmet Akyol, “Ahmet abimiz, mesleğine aşık, Nazilli düşkünü ve Nazilli Sevdalısı bir esnaf. Mesleğinde 45. yılını dolduruyor. Daha hoş yılları olmasını temenni ediyoruz” dedi.

Nazilli Esnafları Güç Birliği Derneği Lideri Meltem Tuğral, “Ahmet abi dedemizden babamızdan ve en nihayetinde bize plak sevdasını aşılayan bir ağabeyimizdir. Kendisini çok uzun vakittir ailecek tanıyoruz. Bize nostaljiyi müzik eşliğinde yaşatması nedeniyle kendisini hem çok seviyoruz hem de mesleğine aşık bir esnaf olmasından ötürü kutluyoruz” dedi.

Nazilli Belediye Lideri Kürşat Engin Özcan da konuşmasında, “Ahmet amcamın meslekteki 45. yılının daima birlikte kutlamak için kendisine ziyarette bulunduk. Kendisi ilçemizin mümtaz şahsiyetlerinden ve çok değerli bir abimiz. Biz gençliğimizi onun anıları ile doldurduk. Hem Nazillisporu sevmemizdeki tesirini hem de plak ve kasetteki takviyelerini hiçbir vakit unutamayız. Bugün de Nazilli Belediyespor’u yükseltmeye çalışıyor. 45 yıldır da teknolojinin gelişimine karşın mesleğini devam ettiriyor. Kendisine Nazilli halkı ismine çok çok teşekkür ediyoruz. İnşallah bu türlü hoş günlerde daima birlikte yaşamaya devam edeceğiz diye düşünüyorum” dedi.

“Sırrı, yok satmamak”

1960’lı yıllardan günümüze birçok sanatkara ilişkin taş plakların yer aldığı arşivinin Türkiye’de sayılı olduğunu tabir eden Ahmet Sert, sırrının da yok satmamak olduğunu söz etti. Sert; “71 yaşımdayım ve iş yerimin açılışından bu yana 45 sene bitti. Müzik benim ruhumda var. Müziğin hastasıyım. Çocukluğumdan beri sevdiğim ve hayalimdeki bir işti ve bu işi yapmaya karar verdim. Öbür meslektaşların 10-12 yıl evvel bu mesleği bırakmalarına karşın ben hala devam ediyorum. Bunun da sırrı meslek, müzik aşkım ve hiçbir vakit da yok satmamamdır. Zira ben ‘yok’ demeyi sevmiyorum. Hiç ‘yok’ satmadım ben. Ne olursa olsun arşivim çok geniş. Bu işte 45 seneyi bitirdim ancak 60-65 yıllık arşivim var. Ne çıkmışsa aldım. Bir müşteri geldiğinde ‘Şu var mı?’ dediği vakit ‘yok’ demedim. Zira işimi seviyorum ve işime aşinayım. İşimi çok sevdiğim için bir türlü bırakamıyorum. Eşim ve çocuklarım bu nedenle bana devamlı kızıyorlar. Onların yeri, sevgileri farklı, benim işimin yeri başka. Türkiye’de bildiğim kadarıyla artık bu türlü etkin çalışan benden öteki kimse kalmadı” dedi.

“Nazilli’de de tek ben kaldım”

Nazilli’de daha evvelce birebir işi yapan 70’e yakın esnafın olduğunu lakin 10-12 yıl evvel günümüz teknolojisine yenik düşerek Nazilli başta olmak üzere tıpkı işi ülke genelinde yapan ender bireylerden birisi olduğunu belirten Ahmet Sert, “Benim üzere bu işi etkin yapan benden diğer Türkiye’de kalmadı biliyorum. Türkiye’de birinci ustalık evrakı 1979 yılında çıktı. Nazilli’de plakçı esnafı olarak birinci alan benim. Hatta bu işin en süratli olduğu dönemlerde Unkapanı’nın ünlü üretimcileri gelirdi buraya ve ‘Abi bizim Unkapanı’nda dahi bu ustalık dokümanı yok’ derlerdi. İşimi yaparken birçok şöhretle tanıştım. Hepsiyle haşır neşir olduk. Mesela Zeki Müren’in 1983 yılında çıkardığı ‘Gitme, sana muhtacım’ kasetini Ege Bölgesi’nde en çok satan ben olunca ödül olarak bir hafta Zeki Müren’e konuk oldum. Mesela Edip Akbayram, İlhan İrem, Barış Manço, Sevinç Karaböcek, İzzet Altınmeşe, Ümit Besen üzere sanatkarlarla imza günleri yaptık. Bu işle bir arada toplumsal tarafımızda çok gelişti. Daima olarak onların yanına davetli olarak İstanbul’a gittim. Nazilli’ye gelenler oldu. Yani sanat dünyası ile o denli hoş dostluklarımız var” diye konuştu.

“Plak ve kasete dönüş başladı”

Son bir-iki sene içinde de plak ve kasete dehşetli bir dönüş olduğunu tabir eden Sert, “Yeni teknoloji kulağa, o müziğin zevkini, eski plakların, kasetlerin zevkini vermiyor. Artık herkes analog müziğin kalbi olan plağa dönmeye başladı. Bilhassa lise ve üniversite gençliği ile koleksiyoncular buna yöneldi. Lakin piyasada plak yok, bende var. 45 yıldır aralıksız olarak bu işi yaptığım için arşivim çok varlıklı. Depolarım plak ve kasetle dolu. En çok keyifli olduğum şey; yeni yetişen liseli, üniversiteli öğrencilerin plak ve kasetlere ilgisi. Onların eskiye, nostaljiye yönelmesi beni çok keyifli ediyor. Nazilli ve Ege’de müziğin, nostaljinin adresi benim” açıklamasında bulundu.