Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin Meclis Genel Kurulunda görüşülerek kabul edilen MEB Temel Kanunu ile Bazı KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"a ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Dershanelerin 2015 Eylül ayına kadar faaliyetlerine mevcut şekliyle devam edeceğini belirten Tekin, sektör temsilcilerinin bu yöndeki talepleri doğrultusunda bu kararı aldıklarını dile getirdi.
MEB'in 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndaki tanımlara uygun bir faaliyeti yapmak isteyen dershanelerin istediği kuruma dönüşeceğini ve bunlara kolaylık sağlayacaklarını ifade eden Tekin, 2015 Eylül ayına kadar dönüşüm için başvuran dershanelere arsa, kredi, vergi indirimi, okul kiralama gibi destekler vereceklerini vurguladı.
Verilen desteklere ilişkin dershanelerin taahhütte bulunacağını belirten Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz hiç kimsenin özel teşebbüs hürriyetini engelleyen bir düzenleme yapmıyoruz. MEB'in varlık sebebi, neyin eğitim faaliyeti olduğunu tanımlamaktır. Biz şu anda neyin eğitim faaliyeti olduğunu tanımlıyoruz. Biz diyoruz ki özel okul kurmak, çocuklara bağlama kursu vermek, etüt vermek, meslek kursu vermek eğitim faaliyetidir. Bunun dışındaki şeyleri eğitim faaliyeti olarak tanımlamıyoruz. Kimsenin hür teşebbüsünü sınırlamıyoruz, anayasa ve kanunlar çerçevesinde sağlıklı bir eğitim hizmetinin standartlarını belirliyoruz. Mesela tıp doktoruyum muayenehane açacağım, kafama göre açabilir miyim? Nasıl Sağlık Bakanlığı neyin sağlık hizmeti olduğunu ve hangi koşullarda sunulacağını tanımlıyorsa biz de aynı şekilde eğitim hizmetinin verilme standartlarını ve koşullarını tanımlıyoruz. Hür teşebbüse engel olmak demek bir kimsenin işletme açmasına engel olmak demektir. Biz engel olmuyoruz ki biz sadece açtığı işletmenin eğitim faaliyeti olup olmadığına karar veriyoruz. Bu da MEB'in işi. Bundan daha doğal bir şey olamaz."
"Biz kriterleri koyuyoruz"
Temel hak ve hürriyetler açısından bir sınıflandırma yapıldığında, vatandaşların sağlıklı bir ortamda eğitim alma hak ve hürriyetlerini düzenlediklerini belirten Tekin, "Haklar arasında bir sıralama yapmak kuşkusuz doğru değil, ama bu nokta da kamuoyunun gözünden kaçmaması gereken bir husus. Biz bu düzenlemeyle çocuklarımızın sağlıklı bir eğitim alma hakkını temin etmeye çalışıyoruz. Bir insan benim hür teşebbüs hürriyetim var, 'kafama göre, şunu ya da bunu açıyorum' diyemez. Bunun kriterleri var. Biz kriterleri koyuyoruz. Dolayısıyla kimsenin hür teşebbüsünü engelleyen bir düzenleme yok burada" diye konuştu.
Dershane sektörü temsilcilerinin büyük çoğunluğu ile çok iyi bir diyalog içinde olduklarını ve sürekli görüşüp birlikte çalıştıklarını belirten Tekin, bundan sonraki süreçte de iyi niyetli herkesle görüşmeye devam edeceklerini vurguladı.
Milli eğitim müfredatına uygun olduğu takdirde tek bir derse yönelik kurslara itirazları olmadığına işaret eden Tekin, "Çocuğunuz matematiğe eğilimli, İngilizce'ye eğilimli buna yönelik kurs aldırabilirsiniz, bizim derdimiz sadece bir sınava yönelik hazırlık mahiyetinde çocukları ısrarla test çözmeye zorlayan analitik düşünmesine engel olan farklı bir eğitim uygulayan yapıları ortadan kaldırmak" diye konuştu.
Öğrenci ve mezunlara takviye ders verilecek
Dershanelerin dönüşümü gerçekleştiğinde, ders desteği almak isteyen öğrenciler ve mezun durumdaki üniversite adayları için takviye kurslar açacaklarını kaydeden Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örgün eğitimdekiler için okullarında, mezun olanlar için de halk eğitim merkezlerinde ücretsiz takviye kursları açacağız. Bu kurslarla ilgili düzenleme hazır. Dershaneden çok farklı. Dershanede verilenlerin paralel yani alternatif bir eğitim olduğunu, okuldaki müfredata uymadığını düşündüğümüz için bu sürece girdik. Mesela çocuğun fizik dersinden takviyeye ihtiyacı var. Bizim fizik öğretmenimiz takviye kursu açacak. Bunlar için öğretmenlere ek ders ücreti vereceğiz ama vatandaşlardan bunun için ücret almayacağız" şeklinde konuştu.
"Bunların hepsi bir eğitim reformu planının uygulama aşamaları"
Dershanelerin dönüşümünün rastgele, sıradan ortaya atılmış bir proje olmadığına işaret eden Tekin, "Sınavların kaldırılması, dershanelerin dönüştürülmesi, eğitim müfredatının hafifletilmesi bunların hepsi programlanmış bir sürecin parçaları, bir eğitim reformu planının uygulama aşamaları. Bugün olan bir şey değil. Özellikle yapılan bir şey de yok" ifadelerini kullandı.
Özel okullara dönüşen dershanelerde öğrenci başına destek vereceklerini belirten Tekin, "Öncelikle okullarda kaç öğrenciye destek verilecek, ikincisi öğrenciye destek verirken kaç lira verilecek. Okulların bir sınıf açmak için gerekli minimum öğrenci sayısı ile bir sınıfta bulunabilecek maksimum öğrenci kapasitesi ilgili mevzuatta belirlenmiş durumda. Bu rakamlar okul türüne göre 12 ila 30 arasında değişiyor. Üst sınırı alırsak bir sınıfta maksimum 18 öğrenciye destek vereceğiz. Okul idaresi 10-12 kişiyi getirip de bir sınıf oluşturduk dediklerinde biz 18 öğrencimizi ücretini biz karşılayarak ilgili eğitim kurumuna göndereceğiz. Öğrenci başına uygulanacak destek miktarı ise her bir öğrencinin okul türüne göre devlete maliyeti baz alınarak belirlenecek. Bunu belirlerken Maliye Bakanlığı ile ortak bir çalışma yaparak destek miktarını belirleyeceğiz. Her bir okul türüne destek miktarı ayrı ayrı belirlenecek. Anaokulunda başka ilkokulda başka ortaokulda başka" dedi.
40 yaş sınırı düzenlenecek
Tekin, dershanelerde çalışan öğretmenlerden kanunda sayılan koşulları yerine getirenlerden bir kısmının Bakanlığın ihtiyaç duyduğu branş ve yerlerde çalıştırılmak üzere istihdam edileceğini ve halk eğitim merkezleri ile okullarda görevlendirileceğini ifade etti. İlgili yönetmelikteki 40 yaş sınırının da düzenleneceğini kaydeden Tekin, öğretmenlerle ilgili başvuruların 1 Temmuz 2015'te alınmaya başlanacağını bildirdi.
"Performansından memnun olmadıklarımızı görevden alacağız"
Tekin, yasanın yürürlüğe girmesiyle MEB'in merkez teşkilatındaki, müsteşar yardımcıları, genel müdürler, daire başkanları, taşra teşkilatında ise il müdürü, ilçe müdürü ve il müdür yardımcılarının görevden alınacağını söyledi.
Türkiye'deki kamu yönetimi anlayışı itibarıyla bir kişiye bir unvan verildiğinde artık geri alınamadığını ifade eden Tekin, "Performansından memnun olmadıklarımızı görevden alacağız, özlük hakları korunmak koşuluyla başka yerlerde görevlendireceğiz. Bunlar sonuçta MEB'in personeli. Biz bunları başka yerlerde değerlendireceğiz. Görevden alınanların büyük çoğunluğu geri atanır diye düşünüyorum. Okul müdürleri, müdür baş yardımcıları, müdür yardımcıları ders yılı bitimi itibarıyla böyle bir değişime gidecek" diye konuştu.