Öğretirken öğrenen robot
Boğaziçi Üniversitesi Davranışsal Sinirbilim Laboratuvarı Direktörü ve projenin yürütücüsü Dr. Öğr. Üyesi Güneş Ünal, projeyle ilgili şunları söyledi:
“Biz bu paradigmanın adını ‘karşılıklı öğrenme’ diye kurduk. Bu çalışma bilgisayar mühendisliği bölümünden arkadaşlarımızla yaptığımız çok disiplinli bir çalışma. Gördüğünüz gibi bir deney hayvanı var. Sıçan kullanıyoruz. Bir de robot var. Sıçan robota bir şeyler öğretiyor. Basit bir paradigma. Robot ise sıçana öğretiyor. Bu literatürde önemli bir yenilik. Çünkü genelde böyle bir düzenekte bir makine olur, sıçan o makinedeki sinyalleri öğrenir. Tek yönlü bir süreç vardır. Bu da tıpkı hayatın her alanında olduğu gibi. Okulda olduğu gibi mesela. Günlük yaşantımızda olduğu gibi. Burada ise iki farklı yapı, yani bir deney hayvanı ve bir robot birbirlerine hem öğretmen hem öğrenci oluyorlar. 1 YIL İÇİNDE TAMAMLANACAK
Robotumuz belirli sinyalleri veriyor. Sıçan bunu anlıyor ve buna göre hareket ediyor. Aynı anda robot önce kendi verdiği sinyallerin ne olduğunu bilmiyor. O da sıçanın davranışlarını gözlemleyerek sıçandan öğreniyor. Bunun tabii, karşılıklı öğrenme paradigmasının uygulamada çok çeşitli alanları olacaktır. Burada onu çok basit bir biçimde kontrollü bir ortamda basit bir robot ve tek bir deney hayvanıyla yani sıçanla göstermeye çalışıyoruz. Çalışmanın bir yıl içerisinde tamamlanmasını bekliyoruz. Robotun daha hareketli olduğu daha büyük bir düzenekte örneğin birbirlerine bir labirentten kaçış yolunu göstermelerini öngörüyoruz.” ‘ROBOTLARIN EĞİTTİĞİ HAYVANLAR HAYAT KURTARABİLİR’
Projenin ilerlemesiyle robotların eğittiği hayvanların hayat kurtarabileceğinin altını çizen Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Emre Uğur ise “Bu projeyle hayvan-robot etkileşiminin arttırılması hedefleniyor. Bu bilişsel ve davranışsal etkileşim daha üst bir düzeye taşındığında, robotların eğittiği hayvanları arama-kurtarma çalışmaları ve mayın temizliği gibi önemli görevlerde daha etkin olarak kullanmak mümkün hale gelebilecek" diye konuştu.
“Biz bu paradigmanın adını ‘karşılıklı öğrenme’ diye kurduk. Bu çalışma bilgisayar mühendisliği bölümünden arkadaşlarımızla yaptığımız çok disiplinli bir çalışma. Gördüğünüz gibi bir deney hayvanı var. Sıçan kullanıyoruz. Bir de robot var. Sıçan robota bir şeyler öğretiyor. Basit bir paradigma. Robot ise sıçana öğretiyor. Bu literatürde önemli bir yenilik. Çünkü genelde böyle bir düzenekte bir makine olur, sıçan o makinedeki sinyalleri öğrenir. Tek yönlü bir süreç vardır. Bu da tıpkı hayatın her alanında olduğu gibi. Okulda olduğu gibi mesela. Günlük yaşantımızda olduğu gibi. Burada ise iki farklı yapı, yani bir deney hayvanı ve bir robot birbirlerine hem öğretmen hem öğrenci oluyorlar. 1 YIL İÇİNDE TAMAMLANACAK
Robotumuz belirli sinyalleri veriyor. Sıçan bunu anlıyor ve buna göre hareket ediyor. Aynı anda robot önce kendi verdiği sinyallerin ne olduğunu bilmiyor. O da sıçanın davranışlarını gözlemleyerek sıçandan öğreniyor. Bunun tabii, karşılıklı öğrenme paradigmasının uygulamada çok çeşitli alanları olacaktır. Burada onu çok basit bir biçimde kontrollü bir ortamda basit bir robot ve tek bir deney hayvanıyla yani sıçanla göstermeye çalışıyoruz. Çalışmanın bir yıl içerisinde tamamlanmasını bekliyoruz. Robotun daha hareketli olduğu daha büyük bir düzenekte örneğin birbirlerine bir labirentten kaçış yolunu göstermelerini öngörüyoruz.” ‘ROBOTLARIN EĞİTTİĞİ HAYVANLAR HAYAT KURTARABİLİR’
Projenin ilerlemesiyle robotların eğittiği hayvanların hayat kurtarabileceğinin altını çizen Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Emre Uğur ise “Bu projeyle hayvan-robot etkileşiminin arttırılması hedefleniyor. Bu bilişsel ve davranışsal etkileşim daha üst bir düzeye taşındığında, robotların eğittiği hayvanları arama-kurtarma çalışmaları ve mayın temizliği gibi önemli görevlerde daha etkin olarak kullanmak mümkün hale gelebilecek" diye konuştu.