Nallıhan’da Cuma Hutbesi “Borç Alıp Verme”

Nallıhan Camilerinde 28 Şubat 2014 Cuma günü okunacak hutbeyi sitemizde okuyabilirsiniz. Cumanız mübarek olsun. BORÇ ALIP-VERME   Değerli Kardeşlerim! Yüce dinimiz İslam’ın, insanlık için öngördüğü hasletlerden biri de; borç ve sıkıntı içinde olana herhangi bir karşılık beklemeden borç vermek ve borcunu ödemede kolaylık göstermektir. Kur’an-ı Kerim de bu husus KARZ-I HASEN olarak ifade edilir. Konu ile ilgili bir ayet-i kerime de Cenab-ı Hak “Kim Allaha güzel bir ödünç verecek olursa,  Allah da onun karşılığını kat kat verir. Ayrıca ona değerli bir mükâfat da vardır.” buyurarak sıkıntıda olana borç vermeyi, adeta kendisine verilmiş borç gibi kabul etmiş ve bunun karşılığının fazlasıyla ödeneceğini beyan etmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de borç vermenin sadaka vermekten daha faziletli olduğunu  “Sadaka on misliyle, borç verme on sekiz misliyle mükâfat görür” hadisi ile ifade etmiştir. Değerli Müminler! Borç veren yalnız Allah rızasını gözeterek vermeli, ecir ve sevabını Allah’tan beklemeli, borç verdiği kişiyi herhangi bir söz, hareket ve tavırlarıyla minnet altında bırakmamalıdır. Zira böylesi bir tutum, kişinin hayır niyetiyle yaptığı ameli boşa çıkarır. Borçluya ödeme kolaylığı sağlamak hususunda Allah Teâla’nın şu buyruğunu hatırda tutmakta fayda vardır. “Şayet borçlu darlık içindeyse eli genişleyinceye kadar ona mühlet vermek gerekir. Eğer (gerçekleri) anlasanız, bunu sadaka olarak bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır.     Kardeşlerim! Toplumsal yardımlaşma ve dayanışmaya önemli katkı sağlayan bireyler arasında sevgi, muhabbet ve kardeşliği dipdiri tutacak olan karz-ı hasenin, iyilik ve ibadet anlayışı içinde devam etmesi için borçlanan kardeşlerimiz de şu hususlara dikkat etmelidirler: Her şeyden önce hayati ve zaruri olmayan, lükse dayalı lüzumsuz harcamalardan ve borçlanmadan kaçınmalıdır. İleride muhtemel anlaşmazlıkların ve mağduriyetlerin önlenmesi için borçlar, şahitler huzurunda yazılıp kayıt altına alınmalı, iyi niyetler su-i istimal edilmemeli ve zamanı gelince de borçlar ödenmelidir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Borcunu ödeyecek durumda olan kimsenin borcunu ödemeyi geciktirmesi zulümdür” buyurmuşlardır. Kişi borçlu olarak vefat ederse, kul hakkı olması sebebiyle varisleri onun borcunu ödemelidir. Değerli Müminler! İhtiyaç sahibi nice kardeşlerimiz, borç bulamadığından faiz bataklığına ve tefecilerin eline düşebilmekte, bu durum ise, bazen cinnet, intihar ve yuvaların yıkılması, ailelerin parçalanmasına sebebiyet verebilmektedir. Kardeşlerim! Bizler insanlığa hayırlı ve faydalı olmayı emreden bir dinin mensuplarıyız. Onun için dara düşene borç verip sıkıntısını paylaşma geleneğini yaşatmalıyız. Bu bizim dinî ve millî hasletimizdir. Bu hasleti yaşatacak olan da aramızdaki sevgi, merhamet ve güven duygusudur. Hutbemi bir hadis-i şerifin mealiyle bitiriyorum. “Kim bir Müslümanın dünya sıkıntısından birini giderirse, Allah da kıyamet günü onun sıkıntılarından birini giderir. Kul kardeşinin yardımın da olduğu sürece Allah da onun yardımcısı olur. Hazırlayan :     Ramazan BİLGE Ankara Müftülüğü İdari -Mali İşl. Şube Müdürü Redaksiyon  :  İl İrşat Kurulu
 
Hadid 57 /  11
İbni Mace   Sadakat   19
Bakara 2 / 280
Tirmizi, Buyu 68 / 130
Riyazus Salihin    1. Cilt 243