NALLIHAN TARİHİNDEN KESİTLER
Osmanlı İmparatorluğun kurucusu Osman Gazi’nin 1324 yılında ölümüyle yerine oğlu Orhan Gazi geçmişti. Ankara’nın Nallıhan ilçesine bağlı Cendere köyünde yaşayan Ali adlı Türk köylüsünün medrese eğitimi gören oğlu Kara Halil Efendi o sıralar yeni fethedilen ve devletin ilk başkenti olan Bursa’ya kadı olarak atanan kişi oldu. Bu kişi Orhan Gazi’den sonra tahta çıkan I. Murat döneminde henüz yeni kurulan Kazasker’lik (bir çeşit Adalet Bakanlığı) makamına da getirildi. Tutsak alınan Hıristiyan çocuklarının Türk köylü aileleri yanında İslam eğitimiyle yetiştirilerek Yeniçeri ordusunun kurulmasını ilk olarak gerçekleştiren kişi odur. I.Murat’ın önce veziri, sonra vezir-i azam’ı olmuş, adı da Kara Halil Efendi’den Çandarlı Halil Hayrettin Paşa’ya dönüşmüştür.
Halil Paşa vezir-i azam olduğu zaman, oğlu Çandarlı Ali Bey kazaskerliğe atanmıştı. Bu kişi de terfi ederek 1387-1406 yılları arasında I. Murat, Yıldırım Beyazıt ve Süleyman Çelebi dönemlerinin vezir-i azamı olmuştur. Ali Paşa’nın bir de kardeşi vardır İbrahim Paşa. O da Yıldırım’ın Timurlenk’e tutsak düşmesinin ardından oğulları arasında başlayan iktidar kavgasını kazanan I. Mehmet’in veziri, daha sonra da ll. Murat’ın veziriazam’lığını yapmıştır.
Çandarlı İbrahim Paşa’nın ölümünden sonra oğlu Çandarlı Halil Paşa geldi vezir-i azam’lığa. Tabii o sıralarda Osmanlı’nın idam edeceği BİRİNCİ (ilk) vezir-i azam olacağını henüz bilmemektedir. II.Murat zamanında Çandarlı Halil Paşa devletin mutlak egemeni gibi olmuş, bütün gücü elinde toplamıştır. II. Murat’ın ikidarı henüz on üç yaşındaki oğlu II. Mehmet’e bıraktığı, sonra tekrar geri aldığı, sonra tekrar geri verdiği çalkantılı dönemlerden sonra 1451 yılında II.Murat ölür, II. Mehmet üçüncü ve son kez padişah olur. Tecrübeli vezir-i azam Çandarlı Halil Paşa’nın da üstün gayretleriyle İstanbul Fethedilir.
II. Mehmet artık “Fatih” olmuştur. İşte ancak ondan sonradır ki yaşlı vezir-i azam devşirme yöneticilerin kışkırtmaları ile Bizans’tan rüşvet olarak torik balıkları içinde altın aldığı ve kuşatmayı uzattığı iddialarıyla İstanbul’da tutuklanıp Edirne’ye gönderilir. Orada cellatlar urganlarla gelip 24 yıllık sadrazam Çandarlı Halil Paşa’yı boğarak idam ederler.1 Haziran 1453.
Paşa’nın o sırada kazasker olan oğlu azledilir. Edirne kadısı olan diğeri Süleyman Çelebi ise Fatih’in oğlu II. Beyazıt döneminde vezir-i azamlığa kadar yükseldikten sonra İnebahtı seferinde ölür. İşte bu tarihten sonra imparatorluk yönetimi artık tümüyle Türk kökenlilerden çözülüp devşirmeden yetişmiş devlet adamlarının eline geçer.
NALLIHAN MEYDAN ÇINARINDA BİR İDAM
Nallıhan’ın Kurtuluş savaşı sırasında da önemli olayları olmuştur. Beypazarı, Nallıhan, Seben, Mudurnu ilçelerinde ayaklanmalar baş göstermiştir. Nallıhan’da dönemin Kaymakamı İmamettin bey, binbaşı Şevki bey, esir alınmışlar, Nallıhan hükümet konağının Nüfus memurluğu odasında tutulmaya başlanmışlardır. Ankara Hükümetinin ayaklanmayı bastırmak üzere gönderdiği Yarbay Arif bey Nallıhan’da çok şiddetli hareket etmiş, ayaklanmayı bastırmıştı. Nallıhan’da iki asinin saklandığını bilen Arif bey bu asileri Ayaş’lı Ahmet ağanın evinin avlusunda ev sahibinin haberi olmadan saklandıklarını tespit ettirerek yakalatmış ve Nallıhan meydanında bu iki asiyi öldürerek cezalandırmıştı.
Nallıhan’da halk tedirgin ve korku içerisinde kalmıştı. Arif bey, Afyonlu Asker kökenli, kaymakam idi. Kafasına koyduğun yapan sert mizaçlı, deli yarbay lakabı ile anılan biriydi. Nallıhan’da Ayaklanmayı bastırınca yeni evli Nallıhan jandarma komutanı teğmeni kaçak kaçırdı ve asilere karşı koyamadı diye meydan çınarında astırarak idam ettirdi. Genç Teğmenin idam edilmesi Nallıhan halkında büyük üzüntüye sebep olmuştu.
Aynı Yarbay Arif bey Nallıhan’a gelirken Beypazarında bir çok kişiyi öldürmüş, 50 kişinin kulağını da kestirmiştir. Kulağı kesilenlerden biride Nallıhan’da gazeteci Şeref amcadan önce gazete bayiliği yapan Kulaksız Osman amcadır.
TANER DEMİR
Tel 0553 643 23 69 mail : tan1er1@hotmail.com