Kalp sağlığı için nelere dikkat edilmeli
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu, Kalp Günü dolayısıyla kalp sağlığını koruma ile ilgili bilgi verdi. Kalp sağlığını korumak için gereken önlemlerin alınması gerektiğini ve risk faktörlerini göz önünde bulundurarak mutlaka sağlıklı yaşama dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Dünya sağlık örgütünün kan basıncı, obezite, kolesterol ve sigara içiminin kontrolü ile kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığının yarıya indirilebileceğine dayalı sonuç bildirdiğini söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, bu anlamda koruyucu hekimliğin kalp ve damar hastalıklarından kaynaklı ölümlerin azaltılmasında çok önemli role sahip olduğunu söyledi. Aile hekimliğindeki amacın kalp damar tıkanıklığı için yüksek risk taşıyan bireylerin saptanması ve bu kişilerdeki ilk veya tekrarlayan kalp damar tıkanıklığının önlenmesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, kalp ve damar hastalığının birden fazla faktöre bağlı hastalıklar olduğunu dile getirerek, “Bugün için kalp ve damar hastalıkları riskini artırdığı bilinen ve her toplumda etkin olduğu kabul edilen risk faktörleri vardır. Sigara içmemenin, sağlıklı beslenmenin, şişmanlamamanın, en az günde yarım saat ve haftada beş gün yapılacak şekilde düzenli egzersiz yapmanın, normal şeker metabolizmasının ve aşırı stresten uzak durmanın kalp ve damar sağlığını korumak açısından önemi bilinmektedir” diye konuştu.
Risk Faktörleri
Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, genetik ve değiştirilemez olan etnik etkenlerin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, sigara, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, aşırı alkol, oturgan yaşam, şişmanlık, kan yağlarının yüksekliği, kan basıncı yüksekliği ve kan şekerinin düzeltilebilir risk faktörleri olduğunu ifade ederek, “Özellikle düzeltilebilir risk faktörleri kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi stratejilerinin temelini oluşturur. Başta gelen üç risk faktörü olan obezite hipertansiyon ve sigara içimi kalp ve damar hastalıkları ile savaşta ana hedef olmalıdır” şeklinde konuştu.
Sigara dumanından uzak durulmalı
Sağlıklı kalp için önerilerde bulunan Prof. Dr. Hamza Duygu, kişilerin öncelikle sigara dumanında uzak durması gerektiğine vurgu yaparak, “Sigaranın kalp damarlarını büzerek, içlerini örten ince yararlı örtüyü tahrip ederek kanın pıhtılaşmasını da kolaylaştırıyor ve böylece damar sertliğini başlatarak kalp krizine, felç ve bacak damarlarında tıkanmalara neden oluyor. Aktif içicilik kadar pasif içicilik de kalp damar sağlığı açısından son derece zararlıdır” diye konuştu.
Tansiyona dikkat
Tansiyona dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Duygu, sessiz katil olarak adlandırılan hipertansiyonla mücadelenin, yaşam tarzı değişikliklerinin ve düzenli tansiyon ilacı kullanımının kalp krizi, aort damar yırtılması, beyin kanaması ve aort damarında genişlemenin önlenmesi için hayati önem arz ettiğini belirtti. Prof. Dr. Hamza Duygu sözlerine şöyle devam etti: “Kan şekeri normal sınırda tutulması gerekir. Şeker hastalığı günümüzde kalp damar hastalığı eşdeğeri olarak kabul edilmektedir. Diyabetiniz varsa diyet, kilo kontrolüyle birlikte uygun tedavinin başlanması konusunda titiz davranmak önemli. Yüksek kolesterolle mücadele edip diyet ve egzersize ilaveten doktorunuz gerekli gördüğünde ilaç kullanmaktan çekinmeyin.”
Akdeniz mutfağı benimsenmeli
Kişilerin beslenme tarzı olarak Akdeniz mutfağını benimsemesi gerektiğini söyleyen ve sebze, meyve, baklagil, kepekli tahıl ve kuruyemişten zengin, zeytinyağının temel yağ olarak kullanıldığı, balığın kırmızı ete tercih edildiği, etin yasaklanmadığı, hazır ve paketlenmiş besinlerin olmadığı yeme alışkanlıkları kalp sağlığı açısından önemli olduğuna dikkat çeken Duygu sözlerine şöyle devam eti: “Kalp damar hastalıklarına katkıda bulunan risk faktörlerinin birçoğunu etkileyerek sağlığımızı koruyan egzersizin mutlaka spor salonunda yapılması şart değil. Her gün 30-45 dakikalık yürüyüşler bile damar sağlığına katkıda bulunur. Asansörden ve yürüyen merdivenden uzak duralım.”
Günde en az iki defa diş fırçalanmalı
Diş etlerindeki iltihabın damar duvarlarında düşük yoğunluklu iltihaba neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, bu durumun damar sertliği oluşturan plağın üstünde pıhtı oluşarak damarın tıkanmasına yol açabileceğini belirtirken,
kalp krizini önlemek için günden en az iki kere diş fırçalanması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Hamza Duygu sözlerine şöyle devam etti: “Az uyuyanlar veya uykusu düzensiz olanlar daha kolay kalp krizi geçiriyorlar. Hele uyku apnesi varsa yüksek tansiyondan, şeker hastalığına kadar çeşitli risk faktörlerini tetikliyor. Dinlendirici bir uykunun önündeki engelleri kaldırıp her akşam aynı saatte yatıp 7 - 8 saat uyku son derece faydalıdır. Fazla kilo ve şişmanlık kalp damar hastalıklarına yol açan birçok etkenin arkasındaki ana nedendir. Dengeli beslenip, egzersiz yaparak vücut kütle endeksini 25’in altında tutmaya dikkat edelim.”
“Yüksek tansiyonu tetikleyen ana nedenlerden biri aşırı tuz”
Kötümserlik, şüphecilik, husumetle dolu olmanın kalbi yorduğunu, damarları yaşlandırdığını, hayatı kısalttığını gösteren birçok bilimsel çalışmanın olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, bardağın yarısının boş değil, dolu tarafını görmenin faydalı olduğunun altını çizerek, “Aşırı tuz yüksek tansiyonu tetikleyen ana nedenlerden biridir. Fazla tuz tüketiminin en önemli kaynağı hazır besinler ve lokantalardaki yemekler, özellikle de hızlı tüketilen yemeklerdir. Sofrada tuzluğu masadan uzak tutmaya özen gösterelim. İçkinin fazlası sindirim sistemi yanında kalbe de zarar verir. Ciddi çarpıntılara, kalp kasılmasının zayıflamasına neden olabilir. Bir iki kadehten fazla içki içmemeye dikkat edelim” ifadelerini kullandı.
Stresten uzak durun
Stresin vücudumuzun her tarafını etkilediği gibi kalp damar sağlığı açısından da sakıncalı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, “Mümkün olduğu kadar strese neden olan durumlardan uzak kalıp, stresle baş etme yönteminin öğrenilmesi gerek. İyi bir arkadaş çevresi olan, sık sık keyifli dost sohbetlerine katılanlar da kalp hastalığı ve kanser daha az görülüyor. Grip salgınlarında kalp krizi ve kalpten ölümlerde de ciddi artışlar oluyor. Riskli gruplara aşılama şart, temizlik kurallarına özellikle sık sık el yıkamaya, sosyal mesafeye ve maske kullanımına uyalım” diye konuştu.
Reçetesiz ilaç tüketilmemeli
Televizyonun karşısında saatlerce hareketsiz oturunca ya da bilgisayar önünde geçirilen saatler arttıkça kalp damar hastalıklarının da arttığını söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, “Reçetesiz alınan ilaçların da kalbe zarar verir. Keza ilaçtan bile sayılmayan destek haplarının bazılarının kalbi yorduğu anlaşılıyor, kanın pıhtılaşmasını bozabiliyor. Reçetesiz satılanlardan da olsa rastgele ilaç almayın” dedi.
Dünya sağlık örgütünün kan basıncı, obezite, kolesterol ve sigara içiminin kontrolü ile kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığının yarıya indirilebileceğine dayalı sonuç bildirdiğini söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, bu anlamda koruyucu hekimliğin kalp ve damar hastalıklarından kaynaklı ölümlerin azaltılmasında çok önemli role sahip olduğunu söyledi. Aile hekimliğindeki amacın kalp damar tıkanıklığı için yüksek risk taşıyan bireylerin saptanması ve bu kişilerdeki ilk veya tekrarlayan kalp damar tıkanıklığının önlenmesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, kalp ve damar hastalığının birden fazla faktöre bağlı hastalıklar olduğunu dile getirerek, “Bugün için kalp ve damar hastalıkları riskini artırdığı bilinen ve her toplumda etkin olduğu kabul edilen risk faktörleri vardır. Sigara içmemenin, sağlıklı beslenmenin, şişmanlamamanın, en az günde yarım saat ve haftada beş gün yapılacak şekilde düzenli egzersiz yapmanın, normal şeker metabolizmasının ve aşırı stresten uzak durmanın kalp ve damar sağlığını korumak açısından önemi bilinmektedir” diye konuştu.
Risk Faktörleri
Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, genetik ve değiştirilemez olan etnik etkenlerin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, sigara, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, aşırı alkol, oturgan yaşam, şişmanlık, kan yağlarının yüksekliği, kan basıncı yüksekliği ve kan şekerinin düzeltilebilir risk faktörleri olduğunu ifade ederek, “Özellikle düzeltilebilir risk faktörleri kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi stratejilerinin temelini oluşturur. Başta gelen üç risk faktörü olan obezite hipertansiyon ve sigara içimi kalp ve damar hastalıkları ile savaşta ana hedef olmalıdır” şeklinde konuştu.
Sigara dumanından uzak durulmalı
Sağlıklı kalp için önerilerde bulunan Prof. Dr. Hamza Duygu, kişilerin öncelikle sigara dumanında uzak durması gerektiğine vurgu yaparak, “Sigaranın kalp damarlarını büzerek, içlerini örten ince yararlı örtüyü tahrip ederek kanın pıhtılaşmasını da kolaylaştırıyor ve böylece damar sertliğini başlatarak kalp krizine, felç ve bacak damarlarında tıkanmalara neden oluyor. Aktif içicilik kadar pasif içicilik de kalp damar sağlığı açısından son derece zararlıdır” diye konuştu.
Tansiyona dikkat
Tansiyona dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Duygu, sessiz katil olarak adlandırılan hipertansiyonla mücadelenin, yaşam tarzı değişikliklerinin ve düzenli tansiyon ilacı kullanımının kalp krizi, aort damar yırtılması, beyin kanaması ve aort damarında genişlemenin önlenmesi için hayati önem arz ettiğini belirtti. Prof. Dr. Hamza Duygu sözlerine şöyle devam etti: “Kan şekeri normal sınırda tutulması gerekir. Şeker hastalığı günümüzde kalp damar hastalığı eşdeğeri olarak kabul edilmektedir. Diyabetiniz varsa diyet, kilo kontrolüyle birlikte uygun tedavinin başlanması konusunda titiz davranmak önemli. Yüksek kolesterolle mücadele edip diyet ve egzersize ilaveten doktorunuz gerekli gördüğünde ilaç kullanmaktan çekinmeyin.”
Akdeniz mutfağı benimsenmeli
Kişilerin beslenme tarzı olarak Akdeniz mutfağını benimsemesi gerektiğini söyleyen ve sebze, meyve, baklagil, kepekli tahıl ve kuruyemişten zengin, zeytinyağının temel yağ olarak kullanıldığı, balığın kırmızı ete tercih edildiği, etin yasaklanmadığı, hazır ve paketlenmiş besinlerin olmadığı yeme alışkanlıkları kalp sağlığı açısından önemli olduğuna dikkat çeken Duygu sözlerine şöyle devam eti: “Kalp damar hastalıklarına katkıda bulunan risk faktörlerinin birçoğunu etkileyerek sağlığımızı koruyan egzersizin mutlaka spor salonunda yapılması şart değil. Her gün 30-45 dakikalık yürüyüşler bile damar sağlığına katkıda bulunur. Asansörden ve yürüyen merdivenden uzak duralım.”
Günde en az iki defa diş fırçalanmalı
Diş etlerindeki iltihabın damar duvarlarında düşük yoğunluklu iltihaba neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, bu durumun damar sertliği oluşturan plağın üstünde pıhtı oluşarak damarın tıkanmasına yol açabileceğini belirtirken,
kalp krizini önlemek için günden en az iki kere diş fırçalanması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Hamza Duygu sözlerine şöyle devam etti: “Az uyuyanlar veya uykusu düzensiz olanlar daha kolay kalp krizi geçiriyorlar. Hele uyku apnesi varsa yüksek tansiyondan, şeker hastalığına kadar çeşitli risk faktörlerini tetikliyor. Dinlendirici bir uykunun önündeki engelleri kaldırıp her akşam aynı saatte yatıp 7 - 8 saat uyku son derece faydalıdır. Fazla kilo ve şişmanlık kalp damar hastalıklarına yol açan birçok etkenin arkasındaki ana nedendir. Dengeli beslenip, egzersiz yaparak vücut kütle endeksini 25’in altında tutmaya dikkat edelim.”
“Yüksek tansiyonu tetikleyen ana nedenlerden biri aşırı tuz”
Kötümserlik, şüphecilik, husumetle dolu olmanın kalbi yorduğunu, damarları yaşlandırdığını, hayatı kısalttığını gösteren birçok bilimsel çalışmanın olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, bardağın yarısının boş değil, dolu tarafını görmenin faydalı olduğunun altını çizerek, “Aşırı tuz yüksek tansiyonu tetikleyen ana nedenlerden biridir. Fazla tuz tüketiminin en önemli kaynağı hazır besinler ve lokantalardaki yemekler, özellikle de hızlı tüketilen yemeklerdir. Sofrada tuzluğu masadan uzak tutmaya özen gösterelim. İçkinin fazlası sindirim sistemi yanında kalbe de zarar verir. Ciddi çarpıntılara, kalp kasılmasının zayıflamasına neden olabilir. Bir iki kadehten fazla içki içmemeye dikkat edelim” ifadelerini kullandı.
Stresten uzak durun
Stresin vücudumuzun her tarafını etkilediği gibi kalp damar sağlığı açısından da sakıncalı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, “Mümkün olduğu kadar strese neden olan durumlardan uzak kalıp, stresle baş etme yönteminin öğrenilmesi gerek. İyi bir arkadaş çevresi olan, sık sık keyifli dost sohbetlerine katılanlar da kalp hastalığı ve kanser daha az görülüyor. Grip salgınlarında kalp krizi ve kalpten ölümlerde de ciddi artışlar oluyor. Riskli gruplara aşılama şart, temizlik kurallarına özellikle sık sık el yıkamaya, sosyal mesafeye ve maske kullanımına uyalım” diye konuştu.
Reçetesiz ilaç tüketilmemeli
Televizyonun karşısında saatlerce hareketsiz oturunca ya da bilgisayar önünde geçirilen saatler arttıkça kalp damar hastalıklarının da arttığını söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, “Reçetesiz alınan ilaçların da kalbe zarar verir. Keza ilaçtan bile sayılmayan destek haplarının bazılarının kalbi yorduğu anlaşılıyor, kanın pıhtılaşmasını bozabiliyor. Reçetesiz satılanlardan da olsa rastgele ilaç almayın” dedi.