ESOGÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Altınöz pandemide damgalama uyarısında bulundu
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Altınöz, Covid-19 pandemisinde damgalanma endişesinin bulaşı artırıcı etkide bulunduğunu söyledi.
ESOGÜ Haber’e açıklamada bulunan Doç. Dr. Altınöz “Damgalama, bireyi olağan bir kişiden; lekeli, aşağılanan bir kişiye indirgeyen ve kişinin itibarını derinden sarsan özellik olarak tanımlanabilir. Pek çok hastalık damgalamaya sebep olabilir. Birey; hastalığın nedeni olduğuna inanılan, hastalığın doğasının ölümcül olduğu, hastalığın bulaşıcı ve başkaları için olumsuz görüldüğü, hastalığın fiziksel olarak belirgin olduğu durumlarda kolaylıkla damgalanabilmektedir” açıklamasında bulundu. Tüm dünyaya yayılan Covid-19 pandemisinin yoğun biçimde damgalamaya sebep olduğunu belirten Doç. Dr. Altınöz, “Covid-19’dan kurtulan hastalar toplumda hoş karşılanmadıklarını ifade etmektedirler. Dünya Sağlık Örgütü, insanların ayrımcılığa uğramamak için hastalığı bildirmeyecekleri endişesini dile getirmekte; bu durumun bireylerin tedavilerini geciktirebileceği ve virüsün yayılmasını artırabileceği uyarısında bulunmaktadır” dedi.
Sağlık çalışanları da damgalanıyor
Damgalamanın hastalığa yakalanan, temaslı ya da sadece hastanede çalıştığı için sağlık çalışanlarına da yapıldığını belirten Doç. Dr. Ercan Altınöz sözlerine şöyle devam etti:
“Dünya genelinde düzenlenen saygı etkinliklerine rağmen sağlık çalışanları yoğun şekilde damgalanmaya maruz kalmaktadır. Yapılan bir araştırma virüs kaygısı arttıkça; bireylerin sağlık çalışanlarından korkma, uzak durma, sağlık çalışanlarını arkadaşlarından ve ailelerinden ayrı tutmaya çalışma, kamusal alanda bulunmalarını önleme, bakkal, manav gibi alışveriş mekânlarına girmelerine izin vermeme gibi hareket özgürlüğüne ciddi kısıtlamalar getirilmesine yönelik düşüncelere yöneldiklerini göstermiştir. Bu durum, Covid-19 virüsü ile ön sırada canlarını tehlikeye atarak ağır iş yükü altında savaşan sağlık çalışanlarını manevi yönden de yıpratıcı etkide bulunmaktadır. Bu tür bir damgalama takdir görmemenin yaratacağı hayal kırıklığından çok daha büyük bir olumsuz etkiye neden olabilmektedir.”
Yetkilileri yanlış algıyı tersine çevirme yönünde adım atmaya, medyayı damgalamayı durduracak, farkındalık oluşturacak şekilde doğru bilgilendirmede bulunmaya çağıran Altınöz, sağlık çalışanlarının virüsü bulaştırma oranının diğer insanlardan daha fazla olmadığının altını çizerek ruhsal tükenmenin de Covid-19 salgını kadar önemli bir sorun olduğunu belirtti. Altınöz, “Sağlık çalışanlarının damgalanmasının önüne geçilmesi için önlemlerin alınması şarttır” ifadelerini kullandı.
ESOGÜ Haber’e açıklamada bulunan Doç. Dr. Altınöz “Damgalama, bireyi olağan bir kişiden; lekeli, aşağılanan bir kişiye indirgeyen ve kişinin itibarını derinden sarsan özellik olarak tanımlanabilir. Pek çok hastalık damgalamaya sebep olabilir. Birey; hastalığın nedeni olduğuna inanılan, hastalığın doğasının ölümcül olduğu, hastalığın bulaşıcı ve başkaları için olumsuz görüldüğü, hastalığın fiziksel olarak belirgin olduğu durumlarda kolaylıkla damgalanabilmektedir” açıklamasında bulundu. Tüm dünyaya yayılan Covid-19 pandemisinin yoğun biçimde damgalamaya sebep olduğunu belirten Doç. Dr. Altınöz, “Covid-19’dan kurtulan hastalar toplumda hoş karşılanmadıklarını ifade etmektedirler. Dünya Sağlık Örgütü, insanların ayrımcılığa uğramamak için hastalığı bildirmeyecekleri endişesini dile getirmekte; bu durumun bireylerin tedavilerini geciktirebileceği ve virüsün yayılmasını artırabileceği uyarısında bulunmaktadır” dedi.
Sağlık çalışanları da damgalanıyor
Damgalamanın hastalığa yakalanan, temaslı ya da sadece hastanede çalıştığı için sağlık çalışanlarına da yapıldığını belirten Doç. Dr. Ercan Altınöz sözlerine şöyle devam etti:
“Dünya genelinde düzenlenen saygı etkinliklerine rağmen sağlık çalışanları yoğun şekilde damgalanmaya maruz kalmaktadır. Yapılan bir araştırma virüs kaygısı arttıkça; bireylerin sağlık çalışanlarından korkma, uzak durma, sağlık çalışanlarını arkadaşlarından ve ailelerinden ayrı tutmaya çalışma, kamusal alanda bulunmalarını önleme, bakkal, manav gibi alışveriş mekânlarına girmelerine izin vermeme gibi hareket özgürlüğüne ciddi kısıtlamalar getirilmesine yönelik düşüncelere yöneldiklerini göstermiştir. Bu durum, Covid-19 virüsü ile ön sırada canlarını tehlikeye atarak ağır iş yükü altında savaşan sağlık çalışanlarını manevi yönden de yıpratıcı etkide bulunmaktadır. Bu tür bir damgalama takdir görmemenin yaratacağı hayal kırıklığından çok daha büyük bir olumsuz etkiye neden olabilmektedir.”
Yetkilileri yanlış algıyı tersine çevirme yönünde adım atmaya, medyayı damgalamayı durduracak, farkındalık oluşturacak şekilde doğru bilgilendirmede bulunmaya çağıran Altınöz, sağlık çalışanlarının virüsü bulaştırma oranının diğer insanlardan daha fazla olmadığının altını çizerek ruhsal tükenmenin de Covid-19 salgını kadar önemli bir sorun olduğunu belirtti. Altınöz, “Sağlık çalışanlarının damgalanmasının önüne geçilmesi için önlemlerin alınması şarttır” ifadelerini kullandı.