Dr. Mustafa Kadir Toktaş: “Dişlerde doğal bir görüntü yakalamak mümkün”
Diş dokusuyla uyumlu bir malzeme olan zirkonyumun sahip olduğu ışık geçirgenliği özelliği ile tıpkı normal dişlerde olduğu gibi doğal bir görüntü yakalamanın mümkün olduğunu ifade eden Diş Hekimi Dr. Mustafa Kadir Toktaş, “Zirkonyum dişlerdeki yapay görüntüyü engeller” dedi.
Diş Hekimi Dr. Mustafa Kadir Toktaş sağlığa zararı bulunmadığı ifade ettiği zirkonyumun, başta diş estetiği olmak üzere kullanıldığı alanları şu şeklide sıraladı:
“Beyazlatma yöntemleri ile sonuç vermeyen ileri düzeydeki renk değişimlerinin tedavisinde, ortodontik tedavi yönteminin seçilmediği diastema gibi ayrık olan ya da az çapraşık ve dönük dişlerde, yapısı bozulmuş eski dolgularda, aşırı madde kaybı olan dişlerin restorasyonlarının yapılmasında, arka grup dişler üzerinde köprü ya da kaplama olarak kullanılmasında, ön grup implant üstü protezlerde ve gülüş estetiğini sağlamak için tercih edilmektedir."
“Dişlerdeki yapay görüntüyü engeller”
Klasik porselen kaplamanın alt yapısı olan metalinin dişlerde opak bir görüntü oluşturduğunu ifade eden Toktaş, “Bu da dişlerin cansız ve yapay görünmesine sebebiyet verir. Zirkonyum kaplama ile bunun önüne geçilir. Metal destekli olan protezlerde görülen, dişin boyun bölgesindeki ve diş etinde morarmaya benzer renklenme asla görülmez ve diş eti çekilmesine de neden olmaz. Yanlış fırçalama gibi nedenlerden dolayı diş eti çekilecek olursa estetik açıdan kötü bir görüntü oluşturmaz” dedi.
“Alerjiye neden olmaz”
Zirkonyumun içeri bakımından sağlığa zararlı olmadığını belirten Toktaş, "Zirkonyum kaplamanın yapısında metal bulunmadığı için alerjiye de neden olmaz. İçeriği metal olmadığı için bir tat değişikliği yapması ya da kokuya sebebiyet vermesi mümkün değildir. Pürüzsüz ve kaygan porselen yapılı yüzeye sahip oluşu nedeniyle plak birikimi görülmez. Bu sebeple kahve, çay ve sigara gibi renklendirici gıdalardan etkilenmez. Rengi her zaman uygulandığı gibi kalır. Dişler, normal dişleri fırçalar gibi fırçalanır. 6 ayda bir yapılan düzenli hekim kontrolleri ile zaten oluşabilecek problemler öngörülüp bu problemler için tedbir alınır” diye konuştu.
Diş Hekimi Dr. Mustafa Kadir Toktaş sağlığa zararı bulunmadığı ifade ettiği zirkonyumun, başta diş estetiği olmak üzere kullanıldığı alanları şu şeklide sıraladı:
“Beyazlatma yöntemleri ile sonuç vermeyen ileri düzeydeki renk değişimlerinin tedavisinde, ortodontik tedavi yönteminin seçilmediği diastema gibi ayrık olan ya da az çapraşık ve dönük dişlerde, yapısı bozulmuş eski dolgularda, aşırı madde kaybı olan dişlerin restorasyonlarının yapılmasında, arka grup dişler üzerinde köprü ya da kaplama olarak kullanılmasında, ön grup implant üstü protezlerde ve gülüş estetiğini sağlamak için tercih edilmektedir."
“Dişlerdeki yapay görüntüyü engeller”
Klasik porselen kaplamanın alt yapısı olan metalinin dişlerde opak bir görüntü oluşturduğunu ifade eden Toktaş, “Bu da dişlerin cansız ve yapay görünmesine sebebiyet verir. Zirkonyum kaplama ile bunun önüne geçilir. Metal destekli olan protezlerde görülen, dişin boyun bölgesindeki ve diş etinde morarmaya benzer renklenme asla görülmez ve diş eti çekilmesine de neden olmaz. Yanlış fırçalama gibi nedenlerden dolayı diş eti çekilecek olursa estetik açıdan kötü bir görüntü oluşturmaz” dedi.
“Alerjiye neden olmaz”
Zirkonyumun içeri bakımından sağlığa zararlı olmadığını belirten Toktaş, "Zirkonyum kaplamanın yapısında metal bulunmadığı için alerjiye de neden olmaz. İçeriği metal olmadığı için bir tat değişikliği yapması ya da kokuya sebebiyet vermesi mümkün değildir. Pürüzsüz ve kaygan porselen yapılı yüzeye sahip oluşu nedeniyle plak birikimi görülmez. Bu sebeple kahve, çay ve sigara gibi renklendirici gıdalardan etkilenmez. Rengi her zaman uygulandığı gibi kalır. Dişler, normal dişleri fırçalar gibi fırçalanır. 6 ayda bir yapılan düzenli hekim kontrolleri ile zaten oluşabilecek problemler öngörülüp bu problemler için tedbir alınır” diye konuştu.