ÇEVİK KUVVET

Polis olarak  mesleğe ilk başladığım  ilk göz ağrımdı benimde çevik kuvvet. Dört senemi verdim aşk ve şevk ile,

silah arkadaşlarımdan kaybettiğim, şehit verdiğim de oldu. Çevik kuvvet polisinin görev süresi ve yeri belli değildir. Yönetmeliğinde il valisinin oluru ile Türkiye’nin her ilinde görevlendirilebilir yazar. Yıllar önce Kırıkkale Çevikte görev yaparken Sivas olaylarında 1 ay sivas’ta geçici görev yaptım bende,  Diyarbakır’ da seçimlerde 1 ay yine çalıştım. Kanımızın son damlasına kadar helal olsun 30 yıl devletime milletime anlı şanlı teşkilatıma helal olsun…

   Bir meslaktaşımın  yaptığı tarif gibidir çevik polisi;

 

     20 ile 25 yaş arasındadır çoğu, filinta gibi çocuklardır; boylu, poslu ve babayiğit.

İzin günleri çok azdır, izinli olduklarında hele bir de sivil elbiseler içinde görsen onları değme mankene taş çıkarırlar. 

Fakir çocuklarıdır çoğu, Anadolu'nun her bir yerinden gelmişlerdir; köyden, ilçeden veya bir kasabadan... 

Hepsi memleketini öve öve anlatır, hepsi memleket ve vatan sevdalısı. 

İstanbul'u yaşamak isterler. Süt gibi beyaz ve lekesiz çocuklardır, belki sigara içmek pırıl pırıl hayatlarındaki en kötü alışkanlıktır. 

Hayatları boyunca serserilik yapmamışlardır, suç nedir bilmezler, polis olmadan önce karakolun önünden bile geçmemişlerdir. 

2-3 kişi rutubetli bir ev tutarlar, her birinin odası ayrı ayrı ve evlere şenlik. 

 

    Az görebildikleri uyku onlar için büyük bir velinimettir... Hele uykudayken biri ses çıkarsın!

Her evde mutlaka bir çiğ köfte yapan olur, en büyük zevkleri bütün timin toplanıp aynı evde çiğ köfte yemesi... 

Anacıkları durmadan telefon açar, "Oğlum, yavrum iyi misin?", "Bugün ne yedin?" diye... 

Çoğu yalan söyler annesine; "Burada bir şey yok çok rahatız..."

Evli olanları çok azdır, 1 veya 2 yaşında bebeleri olur. Bazıları nişanlı, sözlü... Para biriktirir düğün için. 

 

Soğukta konserve yiyerek görev yaparlar. Bazen 20 saati bulur görevleri ama otobüslerde birbirleriyle şakalaşırlar, çoğunun lakabı vardır. 

     O konserve ile hiç alakaları olmayan o angarya görevleri, hiçbir ek ücret almadan futbol, basketbol, konser etkinliklerine atlatıp giderler. 

Tek dertleri vatana bir şey olmasın...

 

İşte o fidanları katlettiler, parça parça ettiler analarının kuzularını... Anacıklarının telefonunu açamadılar bu sefer!

Kanımız kurusun unutursak, ne istediniz hayatı yaşamamış, gencecik, pırıl pırıl bu çocuklardan!

 

Ne istediniz? 

 Tüm şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa dilerim. Ülkemizin başı sağ olsun bir Nallıhan’lı polis olarak kendi yazdığım şiirimle veda etmek istedim. Hoşçakalın…

 

 

 

 

 

 

ÇEVIK KUVVET

Gece gündüz demez çalışırsın Konsere, maça, nöbete koşturursun Ya bekâr, ya da yeni evlisin Sana kıyanların boyu devrilsin Toplumsal olaylar da zordur işin Ya bebeğin hasta, rahatsızdır eşin Hem bayrağın, hem vatanındır sevgilin Sana kıyanların Allah belasını versin Vurulmuşsun hainlerce hastanedesin Acıların dinmez, ağrıların  son haddindesin Bağırırsam rahatsız olurlar dersin Sana kıyanlara rabbim lanet etsin Yaşlarınız yirmi ile otuz arası Adınız çevik memleket sevdası Ülkemiz size ağlar gönlümüz karardı Sana kıyanların cehennem olsun belası Ali Taner DEMIR Emekli polis Memuru

 — 

 

TANER DEMİR

MAİL : tan1er1@hotmail.com TEL: 0553 643 23