Nallıhan'lılar Ankara'da Buluştu
Ne güzel diyor şair;
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşcesine bu hasret bizim...
Özlemiştik hemşeriler olarak birbirimizi. Ne kadar tanışmasak da, sonbaharda dört bir yana saçılan yapraklar gibi olsak da Nallıhanlı olmamız bir araya gelmemiz için yeterli bir sebepti.
Bunu hepimiz biliriz de toplanmadan durur muyuz ?
Bir abimizin önerisiyle Facebook Nallıhanlılar Grubu yöneticileri olarak tanışma kahvaltısı yapma kararı aldık ve koyulduk yer arayışına. Ilk olarak aklımıza tabii ki Nallıhan ve Ankara'nın markası; Sarıyar'ın, Çayırhan'ın efsane balıkçısı hemşerimiz Balıkçı Doğan geldi. Sonuçta ilk defa buluşacaktık hemşerilerimizle. Kafe tarzı dar mekanlarda bir araya gelemezdik. Doğan abimiz sağolsun makul bir fiyatla restoranında bizleri ağırlamayı kabul etti.
Her şey planlandı ve beklediğimiz gün geldi. Kimi Nallıhan'dan, kimi Ankara'dan, kimi Bolu'dan, kimi Eskişehir'den yola cıktı. Restorana gelenleri ilk olarak biz yöneticiler olarak karşıladık. Tüm gelenlerin gözlerinde yıllanmış hasret, yüzlerinde tebessüm, ağızlarında sevgi sözleri vardı. Kimliğinde Nallıhan yazmayan ama gönlüne köyü harflerle Nallıhan yazılmış hemşerilerimiz de vardı gelenlerin arasında.
Kahvaltımızda gelenler için ayrılan yerler tamamen doldu. Hoşgeldiniz konuşmasıyla başladık ardından servisler yapıldı. Gerçi getirilenleri de yiyemiyorduk tanışmaktan ve konuşmaktan. Hangi masaya baktıysam hepsi aynı şekildeydi. Önlerindeki kahvaltılıklar olduğu gibi duruyordu. Etrafı sessizlik ve uğultu yerine kahkahalar ve hoş sohbetler kaplıyordu.
Kahvaltı yapıldıktan biraz sonra yöneticiler olarak ortaya çıktık, kendimizi tanıttık. Ardından hemşerilerimiz tek tek ortaya geldiler. Bu ülkenin çocuklarını aydınlığa kavuşturmaya yıllarını veren Aynur Öğretmen'den, kendi emekleriyle Durhanlar köyündeki evini butik otele çeviren Müşerref Hanıma, Sarıyar'ın eski belediye başkanı Halil Başkan'dan iki milletvekili danışmanı abilerime ve daha sayamadığım onlarca hemşerimiz kendilerini tanıttılar.
Farkında vardım ki Nallıhanlılar olarak her yerdeyiz. Çünkü biz ulemalar uleması Tapduk Emre'yiz, biz Osmanlı'nın yönetiminde yıllarca söz almış Çandarlı Sülalesiyiz, biz Kuş Cennetiyiz, Uyuzsuyu Şelalesiyiz, Bilal Güngör'üz, Adalet Ağaoğlu'yuz ve hali hazırda Nallihanlıyız.
Kahvaltımızın sonunda toplu fotoğraf çekilelim dedik tabii ki kadrajlara sığamadık.
Her buluşmada olduğu gibi vedalaşma vakti geldi. Herkesin ağzında şu cümle vardı. "Kahvaltımızı her şekilde yapardık ama bugün ayrı bir doyduk" evet o gün bir ayrı doyduk; hem madden hem mânen.
Nitekim zor olsa da vedalastik, ayrıldık...
Bu tanışma kahvaltımız Nallıhanlılar Grubumuzun ilk tanışma etkinliğiydi ama tek olmayacağını hepimiz biliyoruz.
Yazın yapacağımız bir dahaki etkinliğimizi dört gözle bekliyoruz...