BİR SEVDADIR NALLIHAN

Hatırıma geliyor benim yanına gidemediğim anılar. Adeta beni çağırıyor sitem edercesine. Yalnız geçen bir gece daha geçip giderken kışın soğuğunda, sıcak çayımın yakıcılığında hasret. Buram buram Nallıhan kokuyor adeta düşüncelerim. Yalnızlığım ise tek şahidim. Ben galiba memleketimin insanını özledim. Nallıhan’ın duman tüten bacaları, akşam gezmelerindeki sıcak çay sohbetleri geliyor da gözümün önüne, işte o an yollar saniye kadar kısalıveriyor, saatleri kovalarcasına. Nallıhan Çarşısı içerisinde Sümerbank tan alınan ayakkabı ve kumaşlar geldi Aklıma. Gül bahçeleri, el değirenleri canlandı hayalimde, Dokuz dolambaç’tan kıvrılarak hasreti bitiren posta arabasını hayal ettim. Kelimeler düğümlenir ya bazen insanın boğazında. Konuşamaz susar ya, işte tamda o misal düğümleniyor cümleler kalemimde. Bir çok gurbetçi anlayacaktır ne demek istediğimi biliyorum. Gurbet kuşlarının bir kanadı kırıktır hep. Gece olup yalnızlık çökünce düşüncelerin içine, bir sızlama hissedersin yüreğinde. Gün içinde bir çok kişiyle muhabbet edersin bulunduğun şehirde ama kendi insanının sohbetini ararsın yine de. Küs olduğun her kim varsa onlar bile gözyaşı olup akıverir hasretle. Bazen dışarıya çıkınca bakıyorum insanların yüzlerine, keşke diyorum keşke şurada bir Nallıhan siması görsem de hasret gidersem bir çaylık muhabbetle. Sobanın üzerinde kızarmış ekmeği zeytinyağına banıp yemek, sobaya odun almak için çıkılan bahçeden titreyerek içeriye girmek. Zamanında değerini bilemediğim her ne varsa özlem olup yağıyor bu gece yalnızlığımın sessiz odasına. Boşuna değilmiş bülbülün altın kafeste ille de vatanım deyişi. Meğer ne hoşmuş sobanın üzerinde cızıldayan güğümün sesi. Ah Nallıhan ah!... Rabbim kimseyi vatanından, memleketinden, sevdiklerinden uzakta hasret çektirmesin inşallah. Benim gibi gurbette olup aile özlemi çekmiş gurbet kuşlarına diyeceğim tek şey; SABRET GURBET KUŞU SABRET!!! YAZ GELECEK VE BİZDE TEKRAR SEVDİKLERİMİZE GÖÇ EDECEĞİZ ELBET... NE OLUYOR BİZE! Bazen düşünüyorum da... Büyüdüğümüzü zannettiğimiz her gün yanılgıdan ibaretti Aslında büyüyen biz değil, acılarımız ve dertlerimizdi... Küçükken kırılan bir bardağa üzülen bizler iken Şimdilerde kalpleri kırdıkça böbürlenir olmuşuz gülüşlerde kibirlenen Biz bizden gitmişizde haberimiz yokmuş Bir dirhemlik dünyada, hayat denilen şey sadece masum çocuklukmuş... Nallıhan nostalji yazılarımız devam edecektir. Beni arayarak yazılarımdan dolayı tebrik eden Nallıhan sevdalısı Sayın milletvekilimiz Nevzat CEYLAN’A ve tüm Nallıhan’lı okurlara teşekkür ederim. Selam ve Sevgi ile E mail: tan1er1@hotmail.com Tel: 0 553 643 23 69