BİR SEVDADIR NALLIHAN NOSTALJİLERİ IV
BİR SEVDADIR NALLIHAN NOSTALJİLERİ IV
YARBAY DELİ ARİF BEY
KALEMİN SESİ
TANER DEMİR
1920 Yılında Ankara Hükümetine karşı Bolu ve Düzce’de başlayan isyanlar Mudurnu, Seben, Nallıhan ve Beypazarı ilçelerine de sirayet etmişti. İsyanları bastırmak üzere görevlendirilen kumandanlardan biride Afyonlu Arif Beydi.
Afyonlu Arif Bey 300 Atlısı ile Beypazarı’na girdiğinde hilafetçilere yardım ettiklerini düşündüğü için Beypazar’lıları 100 bin sarı lira ile cezalandırmıştı. Beypazar’ lılar ancak 50 bin sarı lira toplayıp verebilmişlerdi.
Arif Bey Nallıhan’a gelirken Beypazarı’n dan çıkışta 40 kişinin kulağını kestirmişti. Bu korkutma hareketinden Nallıhan da gazete satan kulaksız Osman da nasibini almıştır. Kulak kesen, Kendi askerini bile atına iyi bakmadığı için öldüren Deli Arif Bey hakkında sevgili Nallıhan’lı okurlarım için bir araştırma yaptım. Evet bu haftaki konuğumuz Deli Arif Bey.
Anadolu’daki ayaklanmaları durdurmak üzere Ankara Hükümeti tarafından görevlendirilen bir yarbay olan Afyonlu Arif kendi askerleri ve cellat olarak kullandığı dönemin meşhur celladı Kara Ali tarafından anlatıldığına göre zıvanadan çıkmış, Hükümete bile posta koyan deli ve acımasız zorba birisi idi.
Zorbalıkları ve en ufak hatalarında bile kendi askerini bile öldüren yapısı ile herkesin nefretini kazanmıştı. Yarbay Arif Nallıhan’a geldiğinde yine keyfine göre düşman ilan edip adam öldürmekte, namına nam katıp etrafa korku sarmakta idi. Adını duyan kaçıyordu. Böyle bir komutanın devlet adına iş yapıp, eşkıya ve devlet düşmanı kovalaması kendine göre elbette büyük bir kozdu.
Nallıhan’da yeni evli Jandarma teğmenini azgınları bastıramadı, diyerek bu günkü meydan çınarında darağacına astırdığını Nallıhan’lı lar olarak öğrenmemiz gerekmektedir. Bu teğmenle birlikte iki asiyi de astırmıştır. Dönemin cellatı Kara Ali anılarında Nallıhan çınarında idam ettiği teğmeni anlatırken Nallıhan halkının çok ağladığını, Teğmenin suçsuz olduğunu söylemelerine rağmen Deli Arif’in insafa gelmediğini anlatmaktadır.
Sevgili Nallıhan’lılar neden hep Nallıhan diyorum. Yaşadığımız topraklarda neler yaşanmış bunları bilip öğrenmemiz lazım. Kahraman zannettiğimiz insanların sadist olduğunu öğrenip, tarihe not düşebilmeliyiz. Hele de olaylar yaşadığımız topraklarda geçmişse daha da anlam kazanacaktır. Bu vesile ile Nallıhan kitabının yazarı Mesut ŞENER bey’e teşekkür etmeliyiz. Yeni Baskı renkli Nallıhan kitabını alıp okumalı, ilçemizi daha iyi tanımalıyız. Ben
bu vesile ile Nallıhan kitabını tekrar gündeme getirerek her Nallıhan’ lıya ulaşması için kampanya başlatmak istiyorum. Kitap isteyenler bana ulaşabilirler.
Konumuza dönecek olursak. Nallıhan ‘dan sonra ayaklanmaları bastırmakla görevli Yarbay Arif iyice zıvanadan çıkıp şımararak hükümetten para ister. Tavırlarından ve belalarından korkan askerleri de tedirgindir.
Yarbay Arif deli dolu hareketlerine ve önüne gelene çok ağır cezalar vermeye devam ederken askerlerinden birinin atının Deli Arif’in atına yaklaştığı ve atına zarar verdiği gerekçesi ile tabancayı çekip askerini öldürmesi ile kendi sonunu hazırlamıştır.
O askeri suçsuz yere öldürmüştür. Ölen askerin kardeşi de aynı birlikte askerdir. Kardeşinin suçsuz yere öldürülmesine dayanamaz. Gece Yarbay Arif’in çadırına girerek uyuyan zalim yarbayın kafasına sıkar. Silah sesini duyan askerler korkuyla yarbayın yine birini vurduğunu düşünürler.
Haber yayılınca askerler sevinirler. Mazlumun hakkı zalimden alınmıştır. ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM…
Nallıhan yazılarımız devam edecektir. Geçen haftaki yazım ile birlikte Nallıhan şiiri için beni arayan tebrik eden okurlarım oldu. Hepinize teşekkür ederim. Nallıhan’ lı olmak ayrıcalıktır. Farklılığımızın farkında olmak dileğiyle hoşçakalın….
KAYNAK: Mesut ŞENER Nallıhan
Mail :tan1er1@hotmail.com Tel: 0 553 64 23 69