BİR GARİP ŞENLİK; ON-LİNE BAYRAM

Bayramlarımız; gönülleri bir eden, insanlık alemini her konuda birleştiren ve beraberliğin yegane nişanı olan değerlerimizdir. Haftalar öncesinden temizlik başlar. Börekler, dolmalar, baklavalar yapılır. Harçlıklar hazırlanır. Bayramlıklar alınır. Gün gelir bayram olur. Erken kalkılıp abdest alınır. -hele mevsimlerden kış aylardan soğuksa bir o kadar zor gelir- Bir de aile kalabalıksa evin büyüğü ilk girer, diğerleri pide kuyruğu gibi sıra olur. Sıfır model bayramlıklar giyilir ve büyük heyecanla camiye varılır. Yüzlerde tebessümle herkes saf saf dizilir, imamın namaz içinde üç tek-biriyle bayram olduğu sezilir. Nihayetinde çınarlar başta olmak şartıyla camii avlusunda sıralanır sıralanmaz bayramlaşma töreni başlar. Yıllardır birbirini görmeyenler “nerelerdeydin sen yav” dercesine sımsıkı sarılır. Gül kolanyası kokulu yumuşak eller tek tek öpülür, alna koyulur. Asıl olay bayramlaşmanın ardından başlar. Ekip ekip bir araya gelerek ortada binbir çeşit sohbet döndürürler. Kimi çocuk “baba evden çağırıyorlar” dese de nafile. Yıllardır dostunu, akrabasını, büyüğünü görmeyen insan 10 dakikada bırakır mı hiç ? Uzun süreden sonra evlere gidilir. Bambaşka bir süreç ise orada başlar. Büsbüyük sofralar hazırlanır, eller ise öpülmek için havada tutulur. Tabii ki küçüklerin gözü cepte. -Eli öper öpmez büyüğünün suratına bakar- Ziyaretler yapılır daha daha eller öpülür. Ortadan bin-bir çeşit ikramlar hiç kalkmaz. Böyle tatlı bir süreç işte. Fakat bu sene bu süreç biraz daha farklı olacak. Kapı eşikleri boş, tencerelerde sıradan yemekler, şekerlikler ise alışkanlıktan doldurulmuş... Aslında bir dostumuza sımsıkı sarılamayacak, büyüklerimizin ellerinden öpemeyecek, kapı kapı dolaşıp bayram kutlayamayacak kadar aciz olduğumuzu bir kere daha hatırlıyoruz. Çınarlarımız “Ahhhhh ahhh nerede o eski bayramlar?” derdi. Bu yıl bu yakarışı 7-8 yaşındaki çocuklar bile söyler oldu. Buna rağmen büyüklerimizi unutmayıp imkan varsa telekonferans ile, yoksa da telefon ile bayramlarını kutlayıp nasihatlerini alalım. Küçükleri sevgiden ve bayramdan yoksun bırakmayalım. Kapımızın önüne kolonya ve şekerliğimizi koyarak uzaktan da olsa bayramımızı kutlayalım. Tabii ki bizler sabırlı olacağız. Bir sonraki bayramlarımızı daha çoşkulu kutlayabilmek için bu bayramımızda fedakarlık göstererek eskisi kadar yakın olmayacağız. Önümüzde daha çoook bayramlarımız var. Varsın bu bayramımız sessiz sedasız geçsin, varsın el öpmeyelim-öptürmeyelim. Telafisini elbette yapacağız. Ama daha fazla birliktelikle ve olabildiğince çoşkuyla... İnanıyorum ki yakın zamanda bu süreci atlatacağız ve yine birlikte olacağız. Çünkü biz birlikte güzeliz.