Nallıhan İlçesini her yönüyle ve bütün güzellikleriyle sizlerle buluşturmaya devam ediyoruz. Bu haberimizde konumuz bacım sultan türbesi olacaktır. "Taptuk Emre'nin kızı olan Bacım Sultan'ın türbesi ilçeye 14 km uzakta Tekke köyündedir. Taşlık bir tepede etrafında ardıç ağaçları bulunan, üstü çatı olan bu türbenin 200 metre kadar aşağısında, suyu kova ile çekilen bir kuyu bulunmaktadır. Suyu tuzludur. Nedenine gelince.
Bacım Sultan hamur yoğururken baban geliyor demişler. O da sevinçle fırlayıp, tarlalara doğru koşmuş. Elinin hamurlu olduğunu görünce babasına karşı saygısızlık olacağından ürpererek, bir den toprağa diz çökmüş, Allah’a yalvarmış. Toprağa eğilip -çık ya mübarek- demiş, oradan hemen su çıkmış, Bacım Sultan'da ellerini yumuş.."
Youtubeda Jupiteryen TV hazırlan Bacım sultan türbesini anlatan videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.
Bacım Sultan Kuyusu hakkında bir başka anlatımda şöyle:
"Düğünden belli bir süre sonra, Taptuk Emre ve yakınları hem dünürlerini ziyaret etmeye hem de kızlarını görmeye giderler. Çevrede buna kız ardına gitme denir. Bacım Sultan'a babasının geldiği haber verildiğinde, Bacım Sultan hamur yoğurmaktadır. Haberi alınca elinin hamuru ile babasını karşılamaya koşar. Yolda elinin hamurlu olduğu aklına gelince, ellerini yol kenarındaki otlara sürterek temizlemek ister. Ellerini sürdüğü yerden bir su çıkar. Bacım Sultan ellerini bu suda yıkayıp, babasını karşılamaya koşar.
Bugün bu su, bu köyümüzde mevcut olup, halk suyun bulunduğu yere hala Bacım Sultan Kuyusu demektedir. Kuyunun suyu, hamur kokusuna benzeyen bir kokuya sahip olduğundan, bu söylence hala anlatılır. Kuyunun suyu, köye ve Bacım Sultan Türbesi’ne gelen ziyaretçiler tarafından içilir, el yüz yıkamada kullanılır."
Bacım Sultan Türbesi viran haldeyken, 1960 yılı sonlarında köylü tarafından yeniden yaptırılmıştır. Tekke Köyü’nde, Bacım Sultan Türbesi’ne getirilen hastalar türbede bırakılır, Bacım Sultan Kuyusu suyundan içirilir ve bu su ile banyo yaptırılır. Hastaların pek çoğunun iyileştiği halk arasında söylenmektedir.
"Bacım Sultan'ın türbesinde, kendisinden başka 4'ü erkek, 3'ü kadın, 3'ü hizmetçi kabri olmak üzere 10 mezar daha vardır. Tek çatı altında üç ayrı oda. Kapıdan girince hizmetçiler, sağdaki odada erkekler, soldaki oda da ise üç kadın yatmaktadır.
Bacım Sultan'a ziyarete gelen veya getirilenler, kara sevdaya tutulanlar ile akıl ve ruh hastalarıdır. Getirilen hastaya fazla yiyecek verilmez. Hastaya şifalı sudan içirilir. Hasta şifalı su ile yıkanır. Hoca iyileşmesi için telkinde bulunur. Yüzde sekseninin iyileştiği söylenmektedir. Hasta iyileşirse adak kurbanı kesilir. Köyde yalnız delilerin gömüldüğü bir deli mezarlığı da vardır" (6)
1997 yılında Tekke Köyü’nden 80 yaşındaki Şerafettin Öztürk, delilerin iyileşmesi için yapılanları şöyle anlattı:
"Getirilen deli ayaklarından prangalanır, yaklaşık bir hafta böyle bekletilir, bir günde yani 24 saatte sadece sabahtan sabaha hoca tarafından el kadar (100gr) ekmek verilir, gülerse daha iyi olmadığı, ağlarsa (ağlarken gözünden yaş gelip gelmediğine bakılır) iyi olduğu düşünülürdü. Eskiden yılda 100 adak kurbanı kesilirken son yıllarda bu sayı ellinin altına düşmüştür."
Akıl Hastalarının Şifa Bulduğu Nallıhan Bacım Sultan Türbesi